Erzurum.... "Daphan Ovası mercimeğin yuvası.." Evet bu bir slogandı... Bir zamanlar. Çocukluğumun geçtiği 1960-1974 yılları arasında mercimek üretmek köylüler için muhteşem bir değerdi. Daphan Ovasında buğday, çavdar, arpa ve mercimek ekilirdi.
Köylüler bir yıl buğday ektikleri tarlaya ertesi yıl mercimek ekerlerdi. Bu dönüşümlü ekim, arazinin verimini artırır, topraktaki azot bağlayıcı bakterilerin çoğalmasını sağlar,böylece üretim artışının en önemli sebebi olurdu. Nisan ayında karasabanla tohumlar tarlaya ekilir, Temmuz ayında başlayacak hasat mevsimine kadar yağmurların bol olması için dualar edilirdi.
Temmuz ayı gelince mercimekler yetişir, köylüler elleriyle yolacakları mercimek tarlalarının başında kamp kurar, adeta 15- 20 gün olağanüstü zor şartlarda mercimekler biçilir, horum yapılır, güneş altında kurumaya bırakılır, Ağustos ayı içinde toplanır, kağnı arabalarıyla harmana taşınır, harmana güzelce yayıldıktan sonra öküzlerin çektiği cem ile (Döven) sürülür , bu işlem sonucunda tığ yapılır, rüzgârın yardımıyla savrulur, saman ve tane'ler bir birinden ayrılır, mercimekler elendikten sonra tec yapılır, Bursalı tüccarların gelmesi beklenirdi.
Mercimeğin Satılması
Bursalı tüccarlar çuvallarla gelir, mercimeğin büyüklüğüne göre fiyat verir, anlaşma sağlanınca köylüler ürünlerini tüccara satar ve evde sevincin zirve yaptığına şahit olunurdu. O yıllar bir god(33 kg) tanelerin büyüklüğüne göre 60-66 lira arasında alıcı bulurdu. Yine o yıllarda bir çeyrek altın 22 lira idi. Yani bir god mercimek 3 çeyrek altın alıyordu.
Evin reisi bir kaç gün sonra şehrin yolunu tutar, kış boyunca lazım olan tüm giyecek, yiyecek türü malları alırdı. İlave olarak elektrik o zamanlar henüz köylere ulaşmadığı için bir kaç teneke gaz yağı da alınanlar arasındaydı.
Daphan ovasının mercimeğinin bir güzel özelliği vardı ki asla kurtlanmaz, bozulmazdı. Nemin en az olduğu ortamda ve soğuk iklimde yetişmiş olması bunda etkiliydi.
Tazegül, Karabıyık, Çay, Gökçebük, Başçakmak, Gelinkaya, Alaca, Çiğdemli ve diğer köyler mercimek üretiminde önemli bir yer tutardı.
Üretirken Tüketir Olduk
Bir zamanlar mercimek üretiminde ihtiyacının fazlasını üreten ülkemizde ekim alanları ve üretim miktarı azalınca bugün ihtiyacı olan mercimeği Kanada'dan ithal ederek karşılar duruma düştü. 1980'li yıllarda Türkiye'den götürdüğü mercimeği kendi iklimine uygun hale getiren Kanada bugün dünyanın en büyük mercimek ihracatçısı konumunda. Dünyada tüketilen mercimeğin yaklaşık yüzde 70'ini Kanada karşılıyor. Türkiye'nin 2002'de 500 bin ton olan kırmızı mercimek üretimi 2017'de 370 bin tona gerilerken 65 bin ton olan yeşil mercimek üretimi azalarak 30 bin ton seviyesine indi. 2018 yılı için yeşil mercimek alım fiyatını ton başına 3 bin lira(kilogramı 3 tl) olarak açıklayan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, desteklerle birlikte bu rakamın 3.790 TL'yi bulacağını belirtti. Bakan Pakdemirli, bu yılki yeşil mercimek üretiminin tahmini 38 bin ton olacağını kaydederken market raflarında satılan mercimeğin kilosu 10 lirayı geçmiş oldu.
Kanada Türkiye'den Götürdü, Türkiye'nin 10 Katı Kadar Üretiyor
Yeşil mercimek Türkiye'nin genel mercimek üretiminin içinde yaklaşık yüzde 10'luk bir kısmını oluşturuyor. Dünyanın en büyük mercimek üreticisi konumunda olan Kanada, 1970'li yıllarda Türkiye'den götürüp geliştirdiği bu üründe ihracatta lider ülke oldu. Üretimde Kanada'yı Hindistan ve Türkiye izliyor. 2016'da 3.2 milyon ton mercimek üreten Kanada, aynı yıl 365 bin ton rekolte elde eden Türkiye'nin 10 katına yakın ürün elde etti. Genetik çalışmalarla soğuk iklime uygun hale getirilen mercimeğin yüzde 95’i Batı Kanada’da yer alan Saskatchewan Eyaletinde üretiliyor. Kanadalılar tıpkı Türkiye’nin 1980’li yıllarda yaptığı gibi mercimek tüketimini artırmak için tanıtım çalışmaları yapıyor. Mercimekle yapılan ürünler arasında kek ve çeşitli içecekler de var.
Daphan'dan Yeşil Mercimek Kanada'ya Nasıl Gitti
1987 yılında bir İngiliz Profesör Erzurum'a gelir. Ve o günkü adı Deniz Oteli(Erzurum Oteli)ne yerleşir. Tam üç buçuk yıl kalır bu otelde. İngiliz Profesör mercimek yetiştirilen köylerin tamamına gider ve mercimek satın alır. Toprağı inceler. Aldığı mercimekleri Kanada'ya gönderir. O yıllar kimselerin dikkatini çekmez bu olay. Ancak zaman sonra görülür ki Erzurum'dan giden mercimekler Kanada'nın soğuk iklimli bölgelerinde ekilmekte ve üretim gittikçe artmaktadır. Ne gariptir ki Daphan ovasında can dermanı olarak mercimek ekilmezken Kanada Yeşil Mercimek üretiminde dünya lideri olur.
ÇÖZÜM
Türkiye; öncelikle mercimek ekimini gerçekler üzerine koyup teşvik etmeli. Mercimek hasadı elle yapıldığından dolayı zordur. Bu zorluğu mercimek biçen modern araçları geliştirerek köylünün hizmetine sunmalıdır. Üretilen mercimeğin tamamını Toprak Mahsulleri Ofisi almalı ve parasını ve pirimini de peşin ödemelidir. Kanada bu işi başarırken hangi metodu uygulamışsa Türkiye'de aynı metodu uygulamalıdır. Bu iş öncelikle Tarım ve Orman Bakanlığına düşmektedir.
Oynanan oyunlara tezgahlara akıl sır erdirilir gibi değil...! Hangi şeytytani fikirlerin kurbanı olmakta ülke insanı... fakir ve muhtaç hale getimek... kimlerin işine yaramakta...?! Uykudan uyanamayanlara....!!!
Oynanan oyunlara tezgahlara akıl sır erdirilir gibi değil...! Hangi şeytytani fikirlerin kurbanı olmakta ülke insanı... fakir ve muhtaç hale getimek... kimlerin işine yaramakta...?! Uykudan uyanamayanlara....!!!