1983 yılında 1500-2000 nüfuslu köyler belde yapılıp, daha fazla belediye kazanma yolu açılmıştı. 2014’te bu saçmalık görüldü ve bırakın yatırımı, çalışanına maaş veremeyen beldeler kapatıldı.
1984 yılında İstanbul, Ankara İzmir, 1986’da Adana, 1987’de Bursa, Gaziantep, Konya, 1988’de Kayseri, 1993’de Antalya, Diyarbakır, Erzurum, Eskişehir, Kocaeli, Mersin, Samsun, 2000’de Adapazarı, 2014’de Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Ordu, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van illeri büyükşehir yapıldı.
Bugün ilçe belediyeleri büyük sorunlar yaşıyor. Şöyle ki; imar durumu önce büyükşehir meclisinde görüşülüp karara bağlanır. Ulaşım, itfaiye, cenaze, alt yapı çalışmaları gibi daha nice hizmetler büyükşehirden beklenir. İlçe reisleri, büyükşehir başkanı istemeden karar alamaz. İyi ilişkiler yatırım getirir, kötü ilişkilerin günahını da halk çeker. Yani ilçe reisleri, anakent belediye başkanının gözünün içine bakar.
Seçilmişlerin ilgi alanına girmeyen bir konu var ki o da şu; Erzurum coğrafya olarak İstanbul, Kocaeli ve Adapazarı’nın toplamından daha büyük. Yani Erzurum’un Aziziye ilçe belediyesi çöp almak için temizlik aracını Bayburt sınırına, Oltu belediyesi Artvin sınırındaki mahalleye kadar götürmek zorunda. Yasa İstanbul temel alınarak yapıldığı için bu batı illerinde rutin bir hizmet. Ama Erzurum için çok büyük bir dezavantaj ve külfet. Belediye bütçelerini ‘İşte kasa, işte sandık’ başlıklı yazımda aktarmıştım.
Bugün bırakın dışarıdan gelen kamu görevlilerini, Erzurumlular bile ilçelerde yaşamak istemiyor. Günlük şehre gidip geliyorlar. Zorunlu hizmetini bitiren koşuyor batıya. Bunun sebebi ilçelerin hizmetsizliği. Merkez ilçeler dâhil tüm ilçelerde para çar çur ediliyor, geri kalmışlık doğu illerinde bir yazgı halini alıyor. Yanlışsa söyleyin lütfen..!
Uzatmayayım, memleketin sırtındaki kamburlardan birisi ilçe belediyeleri, birisi memleketlerinden bihaber vekiller. Bir başkası da ‘Düş yakamızdan muhtar’ başlıklı yazımda aktardığım muhtarlar. Nasıl ki beldelerden sonra hizmet durmadıysa, ilçelerden sonra da durmayacak hatta artacaktır. Bu duruma da en çok halk sevinecektir. İnanmıyorsanız kurun sandıkları halka gidelim..!
Hem ne demiş şeyh Edebali; ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’
Bugüne kadar başkanlık yapmış kişiler, kişilere değil, memlekete hizmet etmiş olsaydılar bu memleket çok farklı noktalarda olabilirdi. Ama hep yakınlara eşe dosta torpil yaptılar. Millette buna el pençe divan durdu. Memleket kaybederken birileri işçi memur oldu. Ve bu mantık bugünde değişmedi. O yüzden bu memleket ileri gitmez. İş başına gelenler hep aynı kafa. Hiçkimse kendinden sonrakini düşünmedi hep ben dedi. sonuç milyonu aşan bir nüfus ve göç eden bir şehir.
Dediğin gibi ilçeler en az 50 yıl geride park yapmak ve kaldırım döşeme dışında birşey yok. Kimse ilçelerde durmuyor bravo. İyi tespit etmişsin. Şehre gidip geliyor devlet memurları. O zaman kapatın gitsin. Milletvekili de gereksiz.
Büyük şehir belediyeleri de kapatılsın valiler kaymakamlar yönetsin. Aynı zamanda devlet işi bitirilmeli. Milletin derdi devlet işine girmek. Bu iş bitmeden devlet bitmez. Özel sektör eleman bulamazken Erzurum büyükşehir belediyesi çalışan sayısı 4 binlerde. Buna para yeter mi? Bu belediye de çalışan sayısı bir kaç yıl öncesine kadar 800 dü.
Doğru diyorsun ilçeler çok kötü durumda. Ailece yönetilen birim olmuşlar. Bencede kapatılmalı. En azından tek muhatap olur. Ama yapamazlar kimsenin işine gelmez
Ömercim Aşkalede 10 yıl bel başkanlığı yapan İnşaat mühendisi Mehmet Nuri ÇOMAKLI’nın hizmetinde hükümette kimsesi yoktu fakat yaptığı hizmetkerden dolayı Aşkale halkı hala geri gelsin diye arıyor, belediye hala onun yaptığı hizmetlerin üzerinde oturuyor, Türkiyenin iki borçsuz belediyesi vardı biri Konya biri Aşkale, öehmet beyden sonra Tugaya sahip çıkamadılar, ofis, cezaevi, kömür işletmeleri, bankalar onbeşe yakın kurum kuruluş kapandı, özellikle Aşkaleyi köyleştirdiler, amaç nedir hala anlamış değilim. Yüreğine sağlık,kalemine kuvvet...