İnsan, acısını anlatabilmek için dili ortaya çıkarmış lakin dil her şeyi anlatamıyor.
Hele de deprem acısı karşısında çaresiz kalıyor.
Ey bizim çaresiz yüreklerimiz!
Nasıl anlatsam sizleri bilmem ki!
Öyle büyük ki kederlerimiz!
Yüreklerimiz, Malatya'dan Maraş'a
Adıyaman'dan Hatay'a, Kilis'ten Osmaniye'ye, Antep'e, Urfa'dan Adana'ya, Diyarbakır'a ve daha nice yerlere kadar 13.5 milyon kere karış karış çatladı, yarıldı.
85 milyon şiddetinde sarsıldı.
Yüreklerimiz; canlarımızla beraber betonların, demirlerin, molozların arasında kaldı.
Gülüşlerimiz, evliliklerimiz hayallerimiz, mutluluklarımız, hatıralarımz saniyeler içinde soldu, sarardı.
Yıllardan beri sürdürdüğümüz ahlaksız ahlakımız, Allah'ı kendisine kul eden anlayışımız, her şeyin üzerini örten kaderciliğimiz, açgözlüğümüz, iş bilmezliğimiz ve ihmallerimiz de üzerimize çöktü.
Dehşet verici çığlıklar, uğultular ve gürültüler gecenin sessizliğini acıyla parçaladı.
Soğuk, karlı, yağmurlu karanlıkta sıcak kanlarımız ve gözyaşlarımız akmaya başladı.
Ağlamaların en dayanılmazı olgun bir erkeğin ağlamasıdır.
İşte onlar, cam kırıkları gibi batıyor yüreklerimize.
Çaresiz bağrışmalar, saç baş yolmalar bıcak bıcak kesiyor yüreklerimizi.
Bir volkan oldu yüreklerimiz!
Ölen kızının elini bırakmayan babanın acısıyla, beni yetim bırakmayın diyen gencin ağlamasıyla acı acı püskürüyor.
Kuzularım diyen annelerin feryatlarıyla, yetim öksüz kalan bebeklerin, çocukların korkulu bakışlarıyla lav gibi yanıyor.
Enkazda telefona kayıt alarak helalleşen ailenin gözyaşlarıyla defalarca alev alev tutuşuyor.
Komşumuz Suriye'de enkaz altında doğduğu anda annesini kaybeden, morluklar ve yaralar içinde kalan Aya bebekle yüreklerimiz deprem deprem yarılıyor.
Ve daha nice haberler, görüntüler, ses kayıtları, konuşmalar...
Fakat her şeye rağmen yürek yüreğe vererek tek yürek olacağız.
Merhumların emanetlerine sahip çıkacağız.
Öksüzlerin yetimlerin annesi babası olacağız.
Yaralananların yaralarını saracağız.
Devlet ve millet olarak yeniden yuvalar kuracağız.
Yeniden geleceğe ümitle bakacağız.
Yeniden el ele tutuşacağız.
Mavi gök altında güneşe yeniden gülümseyeceğiz
Türk milleti ve devleti olarak bunu defalarca yaptık, yine yapacağız
Çünkü biz tek yürek Türkiye'yiz.
Dayanın acı dolu yüreklerimiz dayanın!..
Yüreğine ses veren kalemine sağlık Erdal Hocam, daha güzel anlatılamazdı.