Yapay Zekâ Diktatörlüğü

Dünyada hiçbir şey eskisi gibi olmuyor, her şey kökten değişiyor. Bilgisayar kontrolündeki robotun değişik alanlarda kullanılmasıyla oluşturulan yapay zekâ, hayatın her alanına giriyor. Şehir, devlet, siyaset, bilim, ekonomi, tarım, hayvancılık, sanat, edebiyat, adalet, spor, felsefe, sağlık, vatan, ülke, mimari, toplum, din, hukuk, eğitim ve ideolojiler aklınıza ne geliyorsa her şey, allak bullak oluyor. Değişime uyum sağlayamayan her şey kendiliğinden yok olacak.

İnsanımsı robotlar(humonoidler), hayatımıza girdi. Bunlar insanların çalıştığı her alanda olacak. Her meslekten milyonlarca insan, işsiz kalacak. İnsan beyni kopyalanabilecek, hacklenebilecek, beyne veriler yüklenebilecek. Yapay zekâyla donatılmış kameralarla insanların, toplumların düşünceleri, duyguları okunacak. Hiçbir şey sır olarak kalmayacak. Bütün sırlar yapay zekâyı kontrol edenlerde toplanacak. Nitekim Çin’de bugün bunlar yapılıyor. Yapay zekânın kontrol ettiği binlerce kamerayla aynı anda binlerce kişi analiz ediliyor. Kimin devletin aleyhinde kimin lehinde olduğu belirleniyor. Kişinin adı, soyadı, mutlu veya mutsuz olduğu, elbisesi, saç rengi, cinsiyeti, hatta ırkı bile anında tespit edebiliyor.

Filmlerde gördüğümüz robotumsu siborgları (cyborg) daha fazla hayatımızda göreceğiz. İnsan bedeni, teknoloji ve yapay zekâyla birleştiriliyor. Engelliler ve hastalar için organlar tasarlanıyor.

Genom, canlılar arası ara formları üretecek düzeyde gelişti. Sizlere korkunç gelecek ama insan ve hayvan genleri melezlenerek akıllı hayvan veya başka canlılar üretilebilecek. İnsanlar çok yakın bir gelecekte hayvanlarla karşılıklı iletişim kurabilecekler. Genleri oynanmış mikroplarla salgın hastalıklar oluşturulacak. Cinsiyete, anne ve babaya müdahale edilmesi, insan derisinin renginin değiştirilmesi zaten sıradan bir şey.

Ruhsuz, akıllımsı canlı genomikler, robotumsu insanlar (siborglar) ve insanımsı robotlar (humonoidler), yorulmak nedir, hastalık nedir bilmiyorlar. İnsanlar hakkında her türlü bilgiye sahip olabilecekler ama insanlar onları tanıyamayabilirler.

Şayet bütün bunlar iyi idare edilmezse kontrolden çıkıp insanın aleyhine dönüşebilir. Tesla ve SpaceX’in kurucusu ve CEO’su Elon Musk’a göre yapay zekâyı belli sınırlar içinde tutacak kanunlar çıkarılmalı. Aksi takdirde insan medeniyeti büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kalabilir. Çünkü bu yapay zekâlı canlılar, kendi aralarında iletişim kurarak, düşünce üreterek insanları tasfiye edebilir. Böylece yapay zekâ “ölümsüz diktatör” olarak ortaya çıkabilir. Nitekim ünlü fizikçi Stephan Hawking de aynı görüşte: “Yapay zekâ kendisini geliştirmeyi sürdürebilir ve hatta kendisini yeniden biçimlendirebilir. Son derece yavaş işleyen biyolojik evrimle sınırlı olan insanlar, bu tür bir güçle yarışamaz.” İsrailli yazar Yuval Noah Harari’ye göre ise yapay zekâ savaşları çıkabilir. Bunların yanında iyimser düşünenler de var. Facebook CEO'su Mark Zuckerberg de tam tersini söylüyor: “Bu konuyla ilgili görüşlerim gayet net. İyimserim. Hayırcıları ve kıyamet senaryosu uyduranları anlamıyorum.”

Humonoidler, siborglar, genomikler ve insanların yaşadığı bir dünyada kaotik olabilecek sorunlar bizi bekliyor. Bunların ahlakı, dini, psikolojisi, sosyolojisi, hukuku nasıl olacak? Kanaatime göre her şey yeniden yazılacak. Eskiler yerle bir olurken yenileri inşa edilecek. Bildiğimiz anlamda kültürler, dinler, devletler, milletler kalmayabilir. Milletler ve devletler yapay zekâyı yönetenlerin kontrolüne girebilir. Dünya devleti ve toplumu oluşabilir. Bu dünya devletini doğal olarak yapay zekâda söz sahibi olan devletler, büyük şirketler, gizemli aileler yönetecek. Yeni bir dünya kurulurken Türkiye’nin de burada söz sahibi olması mutlak zorunluluktur. Peki, yeni dünyanın kitabı yazılırken yapay zekâ efendilerinin çıkarları mı yoksa evrensel değerler mi dikkate alınacak? Umarım düşündüğüm çıkmaz.

Ünlü yazar George Orwell’in kült romanı 1984’te anlattığı distopyadan daha fazlası günümüzde gerçekleşiyor.

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.