Turunçgillerde Küresel Bir Oyuncu Olan Türkiye

Türkiye, son 30 yıllık süreçte ağaç varlığını ikiye, üretim miktarını üçe katlayarak bu sektörde küresel oyuncu haline geldi. 1988 yılında 23 milyon 853 bin adet ağaç varlığına ve 1 milyon 445 bin ton rekolteye sahip olan Türkiye, 2021 yılında ağaç sayısını yaklaşık 50 milyon adete, rekolte miktarını ise 5 milyonun üzerine çıkarttı. Dünya genelinde turunçgiller üretiminde Türkiye mandalinada 3’üncü, limon üretiminde 4’üncü,  greyfurtta 5’nci portakalda7’inci,sıradadır.

Turunçgillerin anavatanı Uzakdoğu olup, temelde Güneydoğu Asya’dır. Turunçgillerin birinci derece anavatanı, Çin kıyıları, Güneydoğu Çin (Tayland, Vietnam, Kamboçya, Malezya) ile Çin’in güney kıyıları ve Sarı ırmak Vadisi içleridir. Turunçgil üretiminin çok büyük bir bölümü subtropik kuşak içinde kalan bölgelerde yapılır.

Turunçgiller; portakal, mandalina, limon, greyfurt meyveleri turunçgil meyvesi olarak adlandırılır. Soğuk iklim şartlarına dayanamayan turunçgiller dünyanın 40 derece kuzey ve 40 derece güney enlemleri arasındaki ülkelerde yetiştirilir. Kuzey Yarımkürede üretimi yapılan turunçgiller “kış turunçgilleri” olarak adlandırılmakta olup, üretim sezonu Ekim/Kasım aylarında başlayıp, Mayıs/Haziran aylarına kadar sürmektedir.

Güney Yarımkürede üretilen turunçgiller ise “yaz turunçgilleri” olarak adlandırılmaktadır ve üretim sezonu Nisan/Mayıs aylarında başlayıp, Kasım/Aralık aylarına kadar sürmektedir. Başta taze tüketimi ve suyu ile birlikte turunçgiller, marmelat, reçel, konserve gibi gıdaların üretiminde de kullanılmaktadırlar.

Turunçgiller, gıda sanayiinin yanı sıra, kabuklarının işlenmesi suretiyle, çeşitli gıdalara tat vermek amacıyla tüketilmektedir. Ayrıca kimya sanayiinde ise parfüm, sabun ilaç vb. ürünlerin üretiminde yararlanılan uçucu yağ asitlerinin elde edilmesinde kullanılmaktadır. Bunlara ilave olarak turunçgillerin arta kalan posaları ise hayvan beslemede kullanılabilmektedir.

FAO verilerine göre dünya üzerinde 2020 yılında yaklaşık 8,6 milyon hektar alanda turunçgil üretimi yapılmıştır. Türkiye 157.833 ha alanda turunçgil üretimi gerçekleştirmiştir. Dünyada turunçgil üretim alanlarının %45’ini portakal, %35’ini mandalina, %15’ini limon ve %4’ünü greyfurt oluşturmaktadır.

Dünyada 2021/22 üretim sezonunda103 milyon tonluk turunçgil üretimini gerçekleşmiştir. Buna göre dünyada toplam 49 milyon ton portakal, 38 milyon ton mandalina, 10 milyon ton limon, 7 milyon ton greyfurt üretimi olmuştur. Türkiye, 2021 yılında yaklaşık 5,4 milyon ton turunçgil üretimi gerçekleşmiştir.

Dünya turunçgil üretimi içerisinde portakalın ciddi bir paya sahip olmasının en önemli sebebi özellikle meyve suyu sanayisi tarafından en çok tercih edilen turunçgil türü olmasıdır. Dünyada en çok turunçgil ihraç eden ülkeler ise sırasıyla Güney Afrika, Türkiye ve Mısır’dır. Dünyada en çok turunçgil ithal eden ülkeler sıralamasında ilk sırada Avrupa birliği ülkeleri yer almakta olup bunu Rusya takip etmektedir.

Dünya portakal üretiminde 2021/22 piyasa yılında önde gelen ülkeler Brezilya, Çin, AB ve Meksika’dır. Türkiye 1,8 milyon tonluk üretim miktarı ile dünya portakal üretiminde 7. sırayı almaktadır.

2021/22 üretim sezonunda dünya mandalina üretiminin %74’ünü Çin, ondan sonrada sırasıyla AB, Türkiye ve Fas üretmektedir.

Dünya limon üretiminde Meksika lider konumundadır, Onu Arjantin,  AB takip etmektedir... Türkiye 1,4 milyon ton limon üretimi ile dördüncü sıraya geçmiştir

2021/22 piyasa yılında dünya greyfurt üretiminin %75’ini karşılayan Çin üretimde lider konumda bulunmaktadır. Çin’i Meksika, Güney Afrika ve ABD izlemektedir. Türkiye 250 bin ton greyfurt üretimi ile dünya greyfurt üretiminde beşinci sırada yer almaktadır.

Türkiye dünya turunçgil üretim alanlarının en kuzey sınırında yerini almaktadır. Ekolojik koşulların elverişli olması nedeniyle turunçgil yetiştiriciliği hızla gelişmiş, son yıllarda turunçgil ağacı sayısında belirgin bir artış olmuştur. 

Türkiye’de yetiştirilen turunçgil türleri ve çeşitlerinin üretim dönemleri türlere göre farklılık göstermekle birlikte Eylül ayında başlayıp Mayıs ayına kadar devam edebilmektedir. 2021 yılında gerçekleşen turunçgil üretiminin %34’ü mandalina, %32’si portakal, %29’u limon ve %5’i greyfurta ait olmuştur. TÜİK Bitkisel Üretim İstatistiklerine göre, 2021 yılında 1 milyon 742 bin ton portakal, 1 milyon 819 bin ton mandalina, 1 milyon 550 bin ton limon, 249 bin ton greyfurt, 2 bin 615 ton turunç üretimi gerçekleşmiştir. Toplam turunçgil üretiminde bir önceki yıla göre %23 oranında artış görülürken, en fazla artış %31 ile portakal ve %30 ile limon üretiminde gerçekleşmiştir.

Türkiye’de 2021 yılında portakal üretiminin %84’ü Akdeniz, %16’sı Ege Bölgesi’nden karşılanmıştır.

Beş yıl öncesine göre, toplu meyveliklerin alanı %19 oranında artış gösterirken, toplam limon alanları %61, toplam mandalina alanları %20 oranında artmış, portakal (%6) ve greyfurt (%7) alanlarında ise azalma görülmüştür.

Türkiye’nin son beş yıl içerisinde turunçgil türlerinde meyve veren ve vermeyen ağaç sayıları incelendiğinde, toplam meyve veren turunçgil ağacı sayısında 2017 yılına göre %20 oranında, vermeyen ağaç sayısında ise aynı yıla göre %67 oranında artış görülmüştür.

Türkiye’nin turunçgil tüketimi 2020/21 sezonunda 2 milyon ton civarında gerçekleşmiştir. Toplam turunçgil tüketiminin %41’i portakal, %32’si mandalina, %24’ü limon ve %3’ü greyfurta aittir. Turunçgil tüketimi 24,7 kg’dır. Bu toplam tüketimde, portakal tüketimi 9,8 kg, mandalina tüketimi 7,7 kg, limon tüketimi 5,8 kg, greyfurt tüketimi 0,8 kg olarak gerçekleşmiştir.

 İhracata baktığımızda, Turunçgillerin Türkiye yaş meyve sebze ihracatında önemli bir paya sahip olduğunu görüyoruz. 2022 yılı Mart ayı yaş meyve sebze ihracat rakamlarına göre; Türkiye toplam yaş meyve sebze ihracat miktarının %43’ü turunçgil, %37‘si taze sebze ve %19’u taze meyve ihracatını oluşturmaktadır

Son 5 yıllık veriler incelendiğinde toplam turunçgil ihracatında %29’luk bir artış olduğu gözlenmektedir. Türkiye’de 2021 yılında 1,9 milyon ton turunçgil ihracatı gerçekleşmiştir. Bu ihracatın %45’i mandalina, %33’ü limon, %14’ü portakal ve %8’i greyfurttan karşılanmaktadır. Burada ihracatta negatif birinci durum şudur; Türkiye turunçgil ihracatında birkaç ülkeye bağımlıdır. Başta Rusya, Irak, Ukrayna olmak üzere Romanya, Polonya, Bulgaristan en önemli pazarlar olarak karşımıza çıkmaktadır.

Günümüzde Türkiye önemli narenciye ithalatçısı konumunda olan pek çok ülke pazarına ulaşamamıştır. Bunun yolları aranmalı, üreticinin alternatif ülkelere yönelimi sağlanmalıdır. Dış pazar bilgileri (üretim, arz, talep, fiyat vb) günlük, haftalık ve aylık olarak derlenerek sektörün paydaşları tarafından kolay şekilde kullanımına olanak sağlayacak bir veri tabanı oluşturulmalıdır.

İhracattaki olumsuz ikinci durum ise ülkemiz bu rekabet edebilmek adına yaş turunçgil ihracatı çok düşük fiyata gitmektedir. Hâlbuki işlenip öyle ihracat yapılsa ülke ekonomisine katma değeri daha fazla olacaktır.

Turunçgiller ihracatının nen önemli engellerinden biride yaygın olan Akdeniz meyve sineği ve unlu bitlerle etkin bir şekilde mücadelesi ve kalıntı sorununun önüne geçilmesidir. Bunun içinde yapılması gereken; üreticilerin eğitimine ağırlık verilmelidir. Ürün ve kalite kaybı olmaksızın daha uzun sürede ürün arzı sağlanmalıdır, üreticinin kayba uğramaması için depolamaya özel önem verilmeli, soğuk hava depoları sayısının artırılmalıdır.

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.