Bir kış mevsiminin tarihine not düşelim, birkaç kelamla…
Bir damla, akarsu da varlığını bulmuş, yeryüzünden gökyüzüne doğru buharlaşmanın heyecanı içinde ve gökyüzünden yeryüzüne olan devinimi bir şehre kattığı anlamda gizli galiba.
Anlam mı? O da metnin tamamında gizli tabi…
Kar örtüsünün şehrin sessizliğine bürünmesi, edebiyatın kendi içinde, şiirlere konu olmuştur.
Aslında gelip geçici bir üşüme hissi ve bazen de gökyüzünden yeryüzüne süzülen yağışın, yaz mevsiminden, kış mevsimine bu sene de bu şekilde geçti ifadesiyle son bulacak galiba…
Herkes ama herkes, kış mevsimini kendi ikliminden değerlendirecektir.
Kim gezdi, Kim baktı ve Kim gördü…
Uludağ dan Erciyes e, Erciyes ten Palandöken’e giden bir yolculuğun memleketin her bir tarafında turizm faaliyetine olan etkisi gün geçtikçe kendini hissettirmekte… Etki dedim de neyin etkisi diye sorduğunuzu duyar gibiyim… Kış mevsiminin gökyüzünde ki bulutlarla olan şölenini diyorum. Mevsimlerden kış… Kar yağışının Toroslarda kendini hissettirmesi diğer yandan kış turizmine ev sahipliği yapan dağlık ve yüksek araziler misafirlerini karşılamak için tüm hazırlığını yapıyor…
Bu da;
Uludağ dan Erciyes e, Erciyes ten Palandöken’e kadar kış turizmine bağlı spor faaliyetlerinin daha da yoğunluk kazanmasını sağlayacaktır.
Bacasız sanayinin ülke kalkınmasında ki payı oldukça fazla… Reklam ve sosyal etkinliklerin fazla olması bir önce ki yılın yapılan etkinliklerinin şimdiden dillerde ifade edildiği duymak, memleketin turizm faaliyetlerinin canlılığını, zihinlerde koruması, kış turizm faaliyetlerinin bakanlar ve görenlerde etkisini devam ettirmektedir.
Özellikle yükseltinin fazla olduğu alanlarda kar yağışıyla beraber turizm faaliyetlerinin, etki alanını kış turizm faaliyetlerinin artması yönünde gerçekleşmesini sağlayacaktır.
Kimi gezer kimi bakar ve kimi de görür…
Turizm faaliyeti adına insan yaşadığı mekânı tanımak için gezme ihtiyacı hissedebilir. Meraklı gözlerle yapılan gezme faaliyeti, insanların gittiği alanları tanıma ya da turizm faaliyetinde ki adıyla rekreasyon, eğlenme, dinlenme ihtiyacından kaynaklanmaktadır.
Gezmek ve tanımak iki farklı kavram gibi gözükse de, aslında insan gezerken tanır. Tanımak bilmekle eşdeğer midir bilemem fakat tanımak için biraz bakmak ve fazlasıyla görmek gerekiyor galiba…
Bu da turizm faaliyetlerinin zihinlerde canlılığını korumakta ve anılarda bir fotoğraf karesi şeklinde yerini almaktadır. Doğadan izler taşır insan ve kış mevsiminin varlığı, kış turizminin varlığıyla eşdeğerdedir.
(Erciyes’ten, Palandöken’e selam olsun.)