Tarımı sevdirmek sadece kamu politikalarıyla başarılabilecek bir şey değil. Çocukları ve gençlere tarımı sevdirmeye, ziraatı tanıtmaya tarım teknolojisini geliştirmeye yönelik motive etmemiz gerekiyor. Bunun için sinema ve tv. dizileri, tarımda başarılı olmuş kişilerin ön plana çıkarılıp onlara bir rol model sunmak ve festivallerin toplum üzerindeki olumlu etkiden yararlanmak gerekiyor. Bunların sayısı artırılabilir, ama biz bugün festivaller üzerinde çok kısaca durmak istiyoruz.
Festival nedir?
Birkaç gün süren şenlik, eğlence veya sanat gösterisi anlamlarına geliyor. Yaygın anlamıyla müzik festivalleri, film festivalleri akla geliyor festival denilince...
Türk dil kurumu festivali daha kapsamlı bir çerçeve ile bize tanımlıyor. Dönemi, yapıldığı çevre, katılanların sayısı veya niteliği programla belirtilen ve özel önemi olan sanat gösterisi. Belli bir sanat dalında oyun ve filmlerin sunulması ve gösterilmesi sonunda ödül, derece verilmesi biçiminde düzenlenen ulusal veya uluslararası gösteri dizisi, şenlik. Bir bölgenin en ünlü ürünü için yapılan gösteri…
Burada bizi ilgilendiren yapılan eserlerin gösterimi… Belki tarım fuarlarında bu tür etkinlikler oluyor ama yeterli değil. Fuarlar daha çok ticari malların pazarlanması şeklinde yürüyor. Fakat festivaller bu anlamda farklı bir yerde duruyor.
Bununla ilgili olarak Teknofest bize bir yol haritası çizebilir.
Teknofest ülkemizin havacılık, uzay ve teknoloji festivalidir. Türkiye’deki inovasyon ve teknoloji çalışmalarını desteklemek amacıyla başlatılmıştır. Her yıl düzenleniyor. Bazen bir yıl içerisinde farklı illerde de düzenlenebiliyor. Bu festival ülke içindeki hem profesyonelleri hem de gençleri teknolojik gelişmelere ve inovasyona teşvik eden bir dizi yarışma ,etkinlik ve gösteri içerir.
Teknofest gibi etkinlikler, yerli ve milli teknoloji geliştirmeye yönelik merak ve inancı aşılamak için hiç de azımsanmayacak derecede büyük bir öneme sahip. Böyle etkinlikler, bizim de teknoloji geliştirebileceğimize dair yeni nesillere güçlü bir özgüven veriyor. Vaktiyle kendi ürettiğimiz otomobili ve uçağı dönemin gayri millileri desteklemediler. Bırakın desteklemeyi yerin dibine soktular, küçümsediler, önemsemediler, değersizleştirdiler. Neden bunu yaptılar? Çünkü bu millete güvenmiyorlardı diğer ülkelere karşı aşağılık kompleksleri vardı. Hal böyle olunca bu zihniyette özgüven zafiyeti oluştu. Bu ülkenin son 20 yıldaki kazancı ekonomisi, kalkınması, kişi başına düşen milli gelirinin artması değildir. Türkiye’nin son yıllarda en büyük kazancı kendine güvenin gelmesi ve özgüvenin gelişmesidir. Teknofest gençliği diye bir nesil var artık ülkemizde. Bu neslin en öne çıkan özelliği özgüven. Teknofest etkinliği yerli ve milli teknoloji geliştirmeye yönelik merak ve inancı aşılamak için çok büyük bir mihenk taşı oldu. Eğer bugün Türkiye teknolojik anlamda, yerli silah sanayi anlamında dünya ile yarışıyorsa bu başarıda hiç şüphesiz bu tür etkinliklerin de payı vardır. Bir zamanlar kendi ürettiğimiz araba ve uçağı küçümseyen, önemsizleştiren yerin dibine sokan insanlar olmaza idi bugün ülkemiz çok farklı durumda olabilirdi. Bu zihniyette maalesef merak ve özgüven yoktu, eksik olan buydu. İşte bundan dolayı devrim arabası yürümedi
. Vecihi Hürkuş uçaklarını yapıp uçuramadı.
İlk uçağı yapan Vecihi Hürkuş’a gerekli destek verilseydi bugün bizim yerli ve milli uçaklarımız Airbus ve Boeinglerle yarışıyor olurdu. Vecihi Hürkuş Yeşilyurt Tayyare Makinist Mektebi’nden 1915 yılında mezun olmuş biri. Yıl 1915 ve çökmekte olan bir imparatorluğun yetiştirdiği öğrencinin ufkuna heyecanına, merakına ve özgüvenine bakar mısınız? Konumuz yerli uçak sanayinin akıbeti değil elbette. Bizi ilgilendiren kısım özgüven... Özgüven olduğunda nelerin yapılabildiği, o özgüveni yitirdiğinizde nasıl bir yıkıma sebep olduğu gerçeğinin altını çizmek.
Ülkemizin havacılık, uzay ve teknolojinde bir sıçrama tahtası olan Teknofestin bir benzeri tarıma uyarlanabilir: TARIMFEST diye…
Teknofestlerdeki bu özgüveni biz nasıl TARIMFEST’le tarımın gelişimine aktarabiliriz bunun üzerine kafa yormamız gerekiyor.
Türkiye de festivaller yapılmıyor mu? Elbette yapılıyor. Ancak daha çok karnaval havasında eğlence maksatlı oluyor. Üzüm festivali, kavun festivali vs. eğlence türünden organizasyonlar yapılıyor. Konserler, Üzüm güzeli gibi etkinlikler ile olay tamamen magazinleştiriliyor. Bundan mütevellit ürün ismi ile yapılan bu tür festivaller basit bir günlük bir gösteri ve şov olmaktan ileri gidememiş ulusal ve uluslararası bir kimlik kazanamamıştır
TARIMFEST Türkiye’de tarımın geliştirmesine büyümesine katkıda bulunmayı genç nesilleri bilimsel anlamda tarımsal faaliyette bulunmayı teknolojik ve mühendislik çalışmalarıyla dijital tarım uygulamalarına yönelmeyi amaçlamalıdır. Gençlere tarımı sevdirmek esas çıktı olmalıdır. Tarımsal faaliyeti bir ticari alan olarak görmekten öte bir ilgi ve kendini tatmin alanı olarak görmeyi hedeflemelidir.
TARIMFEST ile tarım ve hayvancılığa olan yöneliş artacaktır.
TARIMFEST’te bir dizi dijital tarım yarışmaları, atölye, seminer, sergi ve canlı gösteriler olmalıdır. Bu sayede yarışmalar katılımcılara projelerini ve fikirlerini sunma ve bu fikirleri gerçek dünyada uygulama fırsatı sunulmuş olur.
TARIMFEST Türkiye’nin büyük gıda firmaları, önde gelen teknoloji ve tarımsal endüstri kuruluşları ,üniversiteler, araştırma kuruluşları ,ticaret borsaları, mühendis odaları, çiftçi birlikleri tarafından desteklenmeli onlar mutlaka aktif rol almalılar.
TARIMFEST aynı zaman da ülkemizin tarım teknolojisindeki yeteneklerini ve başarılarını uluslararası sahnede tanıtmak içinde bir platform olarak hizmet vermelidir.
https://www.youtube.com/watch?v=Q9D4P2g6BVw