Sonunda kafamıza 'DANK' etti..!

Köylerdeki okulları bir gecede kapatmış, taşımalı eğitime başlamıştık birkaç yıl önce. Köyler boşaldı, çiftçilik bitti, hayvancılık öldü diye söylenip durduk yıllarca. Simdi Milli eğitim bakanlığı, yönetmelikte değişiklik yaparak, bütün köylerdeki okulları açmaya karar verdi. Amaç göçü önlemek ve toprağa dönmek. Sadece Erzurum’da 967 tane köy var.

 

Bu sayede köyler ve çiftçilik yeniden canlanacak, şehirlere göç duracak, kapıya dayanan yapay kıtlık (!) riski minimize edilecek. Durun bir dakika. Bakın ne deniliyor Milli gazetedeki haberde; ‘Türk eğitim sistemi 27 Aralık 1947’de imzalanan Fulbright antlaşmasıyla, o gün bugündür ABD’nin kontrolünde..!’ Neyse devam edelim, köy okullarına.      

 

Bugün öğrenci sayısına bakılmaksızın tüm köy okulları açılacak. En az 5 çocuk bulunması halinde de anaokulu açılacak. Tarım ve hayvancılık gibi alanlarda da halk eğitimi kursları köy okullarında düzenlenecek. Artık kimse çocuğunu okutmak için toprağından kopmayacak. Herkes toprakla haşır neşir olacak. Yani gıda krizinin her geçen gün daha fazla konuşulduğu bu günlerde, üretimin artması, köy okullarının yeniden açılmasına bağlı.   

 

 

1936 yılında Milli Eğitim bakanı Hasan Ali Yücel tarafından 21 bölgede köy okullarına öğretmen yetiştirmek için,  toplum değerlerini geliştirme, ulusal kültür oluşturma, ekonomi, üretim ve verimlilik temel esaslarıyla köy enstitüleri kurulmuştu. Dünyaya örnek olan bu enstitülerden birisi de 1942 yılında Erzurum’da Ilıca’da, Pulur köy enstitüsü adıyla açılmıştı.

 

İnsan bu noktada diyor ki, madem eskiye dönüyoruz o halde neden köy enstitülerini açmıyoruz?  

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • İbrahim Sami 30 Nisan 2024 17:03

    Cumhuriyet tarihimizin üç büyük kırılma noktası var..... Uçak fabrikasının kapatılması Devrim arabalarının önü kesilmesi Köy enstitülerinin kapatılması.... Önem sırasına koymak gerekirse, kesinlikle köy enstitüleri ilk sırada olur. Şu an konuşulan müfredat değişikliği milli eğitimden uzak, medrese eğitimine yakın, bilimsel ve evrensel pozitif ilim sınırlarının dışında bir program.

  • Ali Kerim 29 Nisan 2024 21:54

    İstişare Allah'ın emrettiği yönetim şekli. Bakan Yusuf Tekin'in bu tutumundan dolayı tebrik ediyorum. Sizde konuyu farklı fikirlerle harmanlamali ve gündemde tutmalısınız. Egitimcilerde artık konuşmalı.

  • Adem Şahiner 28 Nisan 2024 20:52

    Haydi inşaallah. Bu eğitim sistemiyle bu kadar. Uygulamalı eğitim, yeteneğe göre eğitim, hatta bölgeye göre eğitim verilmeli.

  • Adem İbrahim 28 Nisan 2024 15:35

    Güzel bir müjde olmuş. Aklın yolu birdir sözünü esas almış olmaları çok iyi.

  • Ekrem Diler 28 Nisan 2024 15:32

    Köy Enstitülerini övmekte nerden çıktı. Amacı öyle yazılmış olabilir ama gerçek amacı dinden ve toplum değerlerinden uzak bir nesil yetiştirmekti. Nitekimde öyle oldu. Köy okullarıyla köy enstitülerini aynı kefeye koymayalım.

  • Nesrin A. Yıldız 28 Nisan 2024 15:28

    Burada bir projede görevli yabancı uyruklu bir adam gelmişti bizim binanın karşısında bir evde arkadaşı ile kalıyorlardı. Kendisinin pikabı vardı. Bir gün çocuklar pikabın arkasına çıkmış zıplıyorlar... Adam balkona çıktı Türkçe pek bilmediği için çocukları ; " Beton Kafalar " diye bağırarak azarlamıştı.. Beton denince anımsadım şimdi...