Seçimler Ve Müslüman Tavrı

حمد لله و الصلاة والسلام على رسول الله و علي آله وصحبه وسلم

 

Salih Kullarını cennet ve cemalullah nimetiyle şereflendirerek hakiki bayramlara ulaştıracak olan rabbimizden niyazım odur ki ramazan bayramımız hayırlara vesile olsun...

Ülkemiz yeni bir seçim sathına girdi.Son derece normal olarak sağdan,solda,liberallerden komünistlere,sekülerlerden ayrılıkçılara  kadar herkesin kendi ideolojik orjinlerine nispetle,kendilerine yakışır tavırda bir hareket tarzı içine girmiş durumda.Kemikleşmiş düşünceliler sabit kadem yollarına devam ediyor.Ayrılıkçılar hâkezâ istikrarlı bir biçimde bloklarında nöbetteler.Diğer eski sol marjinal gruplar da tek bir çatı altında birleşti.Hal böyleyken Türkiye'nin seçmen potansiyelinin yüzde 70ine yakın bir orana sahip müslümanların( üst kimlik manasında) seçim öncesi tarzlarını maalesef ibretle izlemekteyiz.Kahve köşelerinde devlet kurup yıkan,tüm meseleleri anında çözen,kendi görüşüne uzak olan herkesi ihanetle,din düşmanlığıyla suçlayan müslümanlar olarak cahilâne bir biçimde işi biraz abartmıyor

 

muyuz? Bu kadar ayrılmış,kutuplaşmış,bölünmüş müminler olarak tavrımız Müslüman tavrı mı acaba? Basit bir siyasi menfaat için kaç Müslümanı telin ettik acaba düşünüyor muyuz? Türkiyedeki müesses nizamın müslümanlar açısından ne manaya geldiğine ne kadar kafa yorduk da,bu nizamdan pay kavgasına girişerek işimize gelmeyeni kıyıyor biçiyoruz? Mensubiyet duyduğumuz siyasi bloku adeta şeriatın menbaı gibi telakki etmekten utanmıyor muyuz? Ayrım yapmadan bütün siyasi parti kadrolarını islam ölçü alınarak mütalaa ettiğimizde acaba elimize nasıl bir kanaat hasıl olur?  Bugünün dünyasının küresel siyasi dengeleri karşısında,mecburi istikamet halindeki Türk siyasetinin parametrelerini ve onun yönlendirdiği Türk sosyolojisini nasıl olur da mukaddesâtımızın teminatı olarak görebiliriz ki?

Bizim için başat ölçü islam ise,bütün bu politik  muzahrafâtın adına ne diyeceğiz?

Ben şahsen bir müslüman olarak bunun gibi binlerce suali ruhumda hissediyorum ve tavrımızı başta kendim olmak üzere tenkit ediyor ,bütün müslümanları muhasebeye davet ediyorum.

Siyaset cambazlarının tatlı vaadleri islam kardeşliğinin önüne geçmeye başlamış ise burda bu

 

siyasete alet olmanın vebalini hiçbirimiz ödeyemeyiz.Üstelik türk siyasetinin figürleri/figüranları siyahla beyaz gibi bir fârik vasfa haiz değildir bana göre! Canımızdan aziz bildiğimiz Vatanımıza zerre miskâl hayrı dokunanı bu millet zaten gönlünün baş köşesine oturtmuştur.Bu mazide böyle olduğu gibi,istikbalde de böyle olacaktır.Fakat Şunu aklımızdan çıkarmamalıyız ki İdare edilenlerle,idare edenler arasında kavî,mutlak,keskin bir münâsebet vardır.Tarih bu değişmez hakikatın şahididir.Kadim yunanın siyaset filozoflarından platon(eflatun) bu gerçeği görmüş ve demiştir ki "Ahlaklı idareciler  ancak ahlaklı bir toplumdan çıktığı gibi, Ahlaklı bir toplumu da ancak Ahlaklı idareciler inşâ eder." Felsefeciler yüzyıllardır bunu münazara ededursun iki cihanın sultânı (sav) bu hakikati o mübarek ağızlarından şöyle beyan buyurmuşlardır:

 

 << كما تكونو يؤلا عليكم >>

 

"NASILSANIZ,ÖYLE İDARE OLUNURSUNUZ!"

 

Hal böyleyken kardeşlerim,eğer müreffeh bir nizam istiyorsak,uhuvvetimizi sarsmak yerine içimizdeki

 

doğruları ve doğruluğu çoğaltmanın derdinde olmalıyız.Ahlak ve faziletin mümessili olmanın her müminin vazifesi olduğunu bilmeyenimiz yoktur.Öyleyse cemiyyetimizin ıslahı yolunda gayretimizi artırmanın ehemmiyetini müdrik olmak zorundayız...

 Şiarımız şudur!

Müslümanların birliğini tesis etmek ve nesillerin tahribatının önüne geçmek,milyon kere seçim kazanmaktan evladır!

VESSELÂM...

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Mansur Bulmuş 25 Nisan 2023 12:44

    Çok güzel olmuş maşallah herkese tavsiye ederim