Ortalığın hastalığı mı salgın mı..?

Erzurum’da hasta olunca ‘Ortalığın hastalığı’ denilir. Limonlu çay, çorba ve terlemek ilaçtır. Ama bu yıl memleketin ahalisi yorgan döşek yatıyor. Halsizlik, öksürük, ağrı ve ateş gibi şikayetlerle hastaneler dolup taşıyor. Şikayetlerin 1 ay devam etmesi akıllara, ‘'Bilinmeyen bir salgın mı var'’ sorusunu getiriyor.

 

Yoğunluğun normal ama anormal şeylerin de olduğunu söyleyen Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Alpay Azap, diyor ki; "Kış döneminde enfeksiyonlar fazla olur. Bu tür gribal enfeksiyonlardan sonra iyileşme süreci, özellikle öksürükle seyredenlerde, bir ayı bulabilir. Öksürük devam edebilir ancak bu, virüsün hala etkili olduğu ve hastalığın devam ettiği anlamına gelmez. Hasta iyileşirken, başka bir virüse yeniden yakalanır. Şikayetler tekrar başlar. Yani etrafımızda çok fazla hasta olduğu için enfeksiyonlar uç uca ekleniyor’’.

 

 

Malum geçtiğimiz yıllarda korona virüsten korunmak için Sinovac, Biontech ve Turkovac aşıları vurulduk. Halk arasında dilden dile yayılan ve dolayısıyla da akıllara yatmaya başlayan ‘Hastalıkların sebebi korona virüs aşıları’ söylentisi de hepimize ‘Acaba’ dedirtiyor değil mi? Strateji uzmanlarına göre artık temassız savaş dönemindeyiz. Yani savaşlar, Sağlık, Gıda, Siber, 5G ve İklim üzerinden yapılıyor. Zaten dikkatli bakıldığı zaman kimsenin masum olmadığı ortada.

 

Fakat Enfeksiyon uzmanı Prof. Dr. Alpay Azap diyor ki; "Korona virüs aşılarıyla ilgisi yok. Ancak korona virüsten korunma önlemlerinin, maskeyi çok kullanmamızın, kapanmaların vermiş olduğu bir antrenmansızlık söz konusu. Bağışıklık sistemimiz tembel kaldığı için virüsler daha çok dolaşabiliyor. Ve haliyle de daha çok hastalık yapabiliyor’’… Peki ama ne yapmak lazım derseniz eğer evlerinizi bol bol havalandırıp, şehir hayatından uzaklarda doğada bol bol yürüyüş yapıp, yediğiniz meyveyi sebzeyi mevsiminde tüketmeniz ve hepsinden önemlisi dijital ortamlardan uzak durmanız gerekiyor.

 

Aksi halde ne hastalıklarınız bitecek ne de başınız yastıktan kalkacak..!

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Alaaddin Bargünoğlu 16 Ocak 2024 15:10

    O 'kadar kötü bir hastalikki kirini oldugumda bile böyle ızdırap çekmedim nefes darlığı öksürük ve bronslarim acıyor öksürmeye korkuyorum halsizlik ve eklem ağrıları çabası sanki yüksek bir yerden duşmuşsunde bütün vücudun ezilmiş o şekilde bir ağrı var

  • Küçükbey 15 Ocak 2024 10:09

    Güzel anlatmışsın umarım öyledir. Ama dünyada yaşananlara bakınca acaba demekten kendimi alamıyorum. Anlamadığım biz ne zaman bu hale geldik. Sağlıkta bile teslim olmuş durumdayız.

  • A. Coşkun 13 Ocak 2024 19:33

    VALLA ORTALIGINMI BILMEM AMA BENI PERISAN ETTI. KENDIZE DIKKET EDEN UŞAKLAR

  • Ayşe 13 Ocak 2024 10:16

    Ankara'da öyle hastaneler dolu corona virüsünün değişmiş haliymiş.

  • Neva 13 Ocak 2024 10:07

    Bu işte bir iş var ama nedir bilmem. Başımızı yastıktan kaldıramıyoruz. Allah sonumuzu hayrede

  • DADAŞ YASİN 13 Ocak 2024 08:39

    Eskiden ortalığın hastalığıydı bir bardak çay bir limon terledi mi tamamdı. Şimdi griplerde değişti. Tıpkı değişen insanlar gibi. Allah sonumuzu hayır ede.

  • Zekiye Çomaklı 12 Ocak 2024 19:47

    Bu corona paşa,grip olursun doktora gidersen bir hafta, gitmezsen 7 hünde iyileşirdin,bu bir aydan beri öldürmeye çalışıyor

  • Taner Pala 12 Ocak 2024 18:49

    Durum vahim. Sebep ne bilmiyorum ama hastaneler hastalara yetmez oldu. Her taraf virüs dolu.

  • Lütfi 12 Ocak 2024 15:59

    Eline sağlık kardeşim. Hastaneler tıklım tıklım. Sağ giden hasta çıkıyor. Özel hastaneler kazanıyor

  • Turan Güneş 12 Ocak 2024 15:51

    Ankara İstanbul her yer aynı sadece Erzurum sanmayın. Kimi diyor kar yok kimi diyor aşılar kimi diyor salgın. Her yer aynı sayın yazar.

  • Cafer 12 Ocak 2024 15:33

    Kaç gündür aynı. Erzurum'un meşhur ortalığın hastalığı

  • M. Guvenli 12 Ocak 2024 13:32

    Covid virüsünün laboratuvarda üretildiği iddiaları her geçen gün artarken, arkasından neler geleceğide merak konusu olmaktan çıkmıyor. Tabi bir diğer önemli sorun ise manava, markete gidiyorsun poşet istediğinizde görevli elini diline sürerek poşeti desteden ayıklayıp veriyor ve benzer o kadar çok örnek varki vs. vs. Saymakla bitmez. Salgını yaymak için özel gayret sarf edilse bu yöntemlerden daha etkili bir yol bulunabilir mi?