Okullarda Sınav Sorunu

Yıllardan beri eğitimin öğretimin mutfağında çalışan bir öğretmen olarak okullarda gördüğüm sorunları elimden geldiğince anlatarak Türk eğitim sistemine katkıda bulunmaya çalışıyorum. Millî Eğitim Bakanlığının Ankara’dan yaptığı değişikliklerin okullarda nasıl uygulandığını, çıkan sorunları görmeye çalışıyorum. Son olarak Bakanlık, sınavlar üzerinde önemli değişikliklere imza attı. Yıllardan beri eleştirilen test usulü sınavların yerine açık uçlu soruların yer aldığı sınavlar yaptı. Bu değişiklik, çok doğru bir karar ve uygulama oldu. Yapılan sınavlar hakkında öğretmenlerin genel değerlendirmesine göre öğrencilerin yazıları ve anlatımları çok bozuk. Bu olumsuz durumun sebebi, yıllardan beri uygulanan test sınavlarıdır. Ancak Bakanlık açık uçlu sınavları getirirken bir taraftan da il genelinde teste dayalı ortak sınavlar yapmaya devam ediyor.  Bir çelişki olarak görülen bu duruma Bakanlık’ın bilimsel ve tutarlı bir açıklık getirmesi yerinde olacaktır.

Millî Eğitim Bakanlığı bir değişiklik daha yaparak Türkçe, Türk dili ve edebiyatı, İngilizce ve Arapça derslerinde yazılı sınavların yanına dinleme ve konuşma sınavları getirdi. Bu karar görünüşte güzel gibi duruyor ama uygulamada sıkıntılara yol açıyor. Sınavlar kalabalık sınıflarda uzun ders saatlerini alıyor, konuların zamanında işlenmesini engelliyor, kâğıt masrafına neden oluyor. Daha da önemlisi öğrencilerin sınav kaygılarını yükseltiyor. Kaldı ki öğretmenler derse katılımlarda konuşma ve dinleme yaptırıyor ve bunları performans notu olarak değerlendiriyordu. Bakanlık bu tür değişiklikler yaparken okullarda görev yapan yöneticilerden ve öğretmenlerden görüş almayı ilke edinmeli. Bu konuda inandırıcı, tutarlı ve şeffaf olmalı. Bakanlığın görüş aldığı konularda bazı öğretmenlerin “Nasıl olsa bildiklerini okuyorlar.” diyerek görüş almayı önemsemediklerini biliyorum.  

Belli başlı sınavlar elbette olacaktır ama ben eğitimde her şeyin sınavla ölçülmesini ve değerlendirilmesini doğru bulmuyorum. Öğrencilerin sınavda birinci amacı iyi not almak olduğu için bu yolla elde edilen bilgiler ezberden ibaret kalıyor ve unutuluyor. Bana göre Bakanlık sınavları artırmak yerine çeşitli becerileri geliştiren uygulamalara yer vermeli. Öğrencilere, sadece dil becerileri değil,  eleştirme, iletişim, gözlem, araştırma, sınıflandırma, sorgulama, çözümleme, yorumlama, problem çözme,  neden sonuç ilişkisi kurma, duygu ve düşünceleri düzenleme gibi hayatta karşılığı olan beceriler verilmelidir. Bu beceriler sınavla değil,  öğrenciler herhangi bir bilimsel, sosyal, sportif ve sanatsal faaliyette görevlerini doğal bir şekilde yaparken süreç ve gözlem odaklı anlayışla belirlenen ölçütlere göre ölçülmeli ve değerlendirilmelidir. Çünkü kâğıt üzerinde yapılan sınavlar, becerileri ölçmeye uygun değildir.  

Artık bilgileri öğrencilerin kafasına yığmaya gerek yok. Kafasına ne kadar bilgi yığdığını sınavla ölçmenin vakti geçti. Çünkü ezberletilen bilgiler kullanılmadığı müddetçe hafızadan siliniyor.  Bir öğretmen dahi bir iki yıl kendi branşındaki bilgileri kullanmasın,  doğal olarak unutuyor. Dolayısıyla bunun yerine öğrencilere seviyesine göre verilen bilgilerden hareketle onlardan yeni bilgiler üretmelerini istemek daha doğru bir yöntemdir. Bu da temel ve diğer becerileri geliştirmekle mümkündür. Bilgiler beceri temelinde verilerek öğrenciye kullandırılırsa öğrencide daha kalıcı olur.  

Öğrencinin bir zaman sonra unutacağı bilgileri kafasına depolamaya çalışmaktansa bir şiir okuması, yazması, türkü söylemesi, müzik aleti çalması, bir spor dalında başarılı olması, yeni bir düşünce üretmesi, bilimsel bir projede özgün bir şey ortaya koyması gibi çalışmalar daha değerlidir.  Okullar öğrencileri kâğıttaki sınava değil, hayattaki sınava hazırlamalı. Bundan dolayı sınavları artırmak yerine sınav odaklı eğitimden yavaş yavaş kurtulmak gerekiyor.   

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Şakir kırlı 28 Kasım 2023 00:41

    Erzurumun yobazı ramazan gelince elinde kürek sapı ile oruç tutmayan ararki dövsün fakat öbür taraftan kuran kursunda 45 erkek çocuğa tecavüz edenleri korumaya çalışan iktidara destek verir