Maliye Bakanına açık mektup

Türkiye son on yıldır dizginlenemeyen bir enflasyonun içinde hızla gitmektedir.

İnsanların tüm gelir gider dengeleri bozulmuş, yarına ümitle bakamamaktadır.

Mahkeme kapılarında sıra bekleyen şikâyet dilekçe sahipleriyle dolup taşmaktadır.

Devletin iç borçlanması zirveleri test ederek ilerlemektedir.

İhracatı az, ithalatı fazla olunca dış ticaret açığı, dövizle borçlanma ülkenin belini bükmektedir.

O halde çare ve çözüm nedir? Ben bu soruya kesin, kısa vadeli bir çözüm öneriyorum. Maliye bakanı olsam hemen şöyle yaparım.

1-Sayıştayı tam yetkili olarak devreye sokar kamunun gelir ve giderlerini acil olarak denetler, yanlış yapanlara hemen acil olarak zimmet çıkarırdım.

2-Ülkede denetlenmeyen hiçbir kurum ve kuruluş bırakmam gerekli idari tedbirleri en üst derecede uygulamaya mecbur ederim.

3-Kamu harcamalarını kanuna bağlar, isteyenin istediği şekilde harcama yapmasını kesin önlerdim.

4-Makam araç sayısını yüzde seksen azaltır, müdür, daire başkanlığı gibi pek çok makamın araçlarını iptal ederdim.

5-Üst düzey görevlilerin belediye başkanlarının hatta bakanların makam araçlarına ve koruma araçlarına kesin sınırlama getirirdim.

6-Yap işlet devret mantığıyla yapılan, yol, köprü ve hastahanelerin dövizle borçlanmalarını Türk Lirasına çevirirdim.

7-Devletin her türlü harcamalarının denetlenmesini Sayıştay’a yaptırır, Türkiye Büyük Millet Meclisine denetletirdim. Bunu yaparken gurup kararı alınmasının önüne geçerdim.

8-Karşılıksız para basmayı durdurur, devletin ayağını yorganına göre uzatmasını sağlardım.

9-Siyasilerin her türlü harcamasını kontrol eder, para kaynaklarını kesin kontrol eder, hiçbir kanunsuz harcamaya müsaade etmezdim.

10-Tarımda çalışanların el emeği, göz nurlarına en büyük desteği verir, köylü vatandaşların üretim yapmasını teşvik eder, alın terleri kurumadan haklarını verirdim.

11-Türkiyede üretilebilen tüm sanayi ürünlerine gerekli bilimsel ve ekonomik desteği verip üretimi teşvik ederdim.

12-Devletin harcamalarında kesin tasarrufa gider, lüks ve israfa son vermek için tüm meşru yolları dener sonuç alırdım.

13-Bu işleri yaparken ehliyet, liyakat, tecrübe ve hak anlayışını hayata geçirecek iradeli insanlarla çalışırdım.

Evet değerli dostlar ben yetkili olsam böyle yapardım. Hiçbir endişe duymadan iki veya üç yıl içinde Türkiye’yi ekonomik düzlüğe çıkarırdım.

Gerçi bu düşüncem hayal ama yine de hayal etmek bile güzeldir.

Esen kalın dostlar.

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.