İsrail- Filistin Çatışmasının Kökenleri

Bugünkü İsrail ve Filistin çatışmasının kökenleri tarihin derinliklerinde yatıyor. Bu çatışmayı daha iyi anlayabilmek için tarihe bakmak fevkalade faydalı olacaktır.  Yahudiler, tarihlerini Hz. İbrahim’e onun oğlu İshak’a ve torunu Yakup’a dayandırıyorlar.  Bugünkü adlarını da Yakup’un diğer adı olan İsrail’den alıyorlar.

 

MÖ 2000-1500 yıllarda Mezopotamya’da göçebe yaşayan Yahudiler, Kenan bölgesi olarak bilinen bugünkü İsrail-Filistin bölgesine yerleştiler. Çoğunlukla Kenan’ın dağlık bölgelerini tercih ettiler. Filistinliler de kıyı şeridine yerleştiler. Kenan’da açlık baş gösterince de Mısır’a yerleştiler. Dört yüz sene burada kalan Yahudiler, Firavun tarafından köleleştirildi. Daha sonraki yüzyıllarda Filistin bölgesine gelen Yahudiler, İÖ 1020’de İsrail Krallığı’nı kurdular. Sınırları Mısır’dan Fırat kıyılarına kadar uzanan krallığa başkent olarak Kudüs’ü seçtiler. Hz. Süleyman’ın ölümünden sonra ikiye bölünen krallığın kuzey kısmını(İsrail Krallığı) İÖ 722’de Asurlular, güneyini de (Yahuda Krallığı) İÖ 528’de Babilliler işgal etti. Babilliler Kudüs’ü ve Süleyman Tapınağı’nı yakıp yıktılar, halkın çoğunu da sürdüler. Ancak Yahudiler Kudüs’ü unutmamaya yemin ettiler: “Ey Kudüs, seni unutursam, sağ elim işlemez olsun. Seni hatırlamazsam seni en yüksek sevincimin üstünde tutmaz isem dilim damağıma yapışsın (Mezmurlar 137:5-6).” Daha sonraki yıllarda Babillileri yıkan Persler, sürgün edilen Yahudilerin Filistin bölgesine dönmesine müsaade ettiler. Yahudiler bir ara bağımsız olsalar da İÖ 40’ta Roma İmparatorluğu’nun hâkimiyeti altına girdiler. Romalılar, Yahudilere en ağır zalimlikleri yaptılar. Bizans idaresinde Kudüs’e girmeleri yasaklandı ve Perslere destek oldukları için dışarıya sürgün edildiler. Bizans’tan sonra 636-1099 yılları arasında Araplar tarafından yönetilen Yahudiler, Haçlılar tarafından da kıyıma uğradılar. Yahudiler Memluk idaresinden sonra en rahat dönemini Osmanlılar Dönemi’nde yaşadılar. Dünyanın dört bir yanına sürgün edilen Yahudilere, Hristiyan Batı tarafından dehşet derecesinde baskı uygulandı. Sürgün edildikleri yerlerden de sürgün edildiler. Bunca sürgün ve işkenceye rağmen yemin ettikleri, geleneksel olarak “Sion”  dedikleri Kudüs’ten asla vazgeçmediler. Yaşanılan acılardan ders çıkaran Yahudiler, Thedor Herzl öncülüğünde Basel’de 1897’de Siyonizm Kongresi’ni toplayarak tarihî vatanlarına kavuşmak için Siyonizm hareketini başlattılar. Hedefleri Filistin’e geri dönmek, Yahudi millî hayatını ve devletini canlandırmaktı.

 

Osmanlının dağılması, Yahudilere bu istediklerini gerçekleştirme fırsatı verdi.1917’de İngiltere’nin eline geçen Filistin, Milletler Cemiyetinin kararıyla 1922’de İngiltere’ye bırakıldı. Ardından İngiltere, Yahudilere Filistin’de yurt kurma hakkı tanıdı.  Bunun üzerine Rusya ve Polonya’dan binlerce Yahudi bölgeye yerleşti. Araplar ise İngiltere’nin Filistin’i bölme anlamına gelen bu kararına ve Yahudi göçüne karşı çıktı. Yavaş yavaş Araplar ve Yahudiler arasında çatışmalar başladı. Almanya’da Hitler’in iktidara gelmesinden sonra 165 bin civarında Yahudi de Filistin’e yerleşti.  1947’ye gelindiğinde İngiltere, Filistin’den çekilerek bölgeyi Birleşmiş Milletlere devretti. BM, Filistin’in yüzde 55’ine Yahudi, yüzde 42’sine Arap devleti kurulmasını kararlaştırdı. Filistin’in Kudüs’ü içine alan yüzde 3’lük kısmını da ara bölge olarak bıraktı. Siyonistler bunu görünürde kabul etseler de Kudüs’ten vazgeçmeye niyetli değillerdi. Araplar ise zaten başından beri bölgede bir Yahudi devleti kurulmasını şiddetle reddediyorlardı. Çünkü nüfusun çoğunluğu olan Araplara az, azınlığı olan Yahudilere de çok toprak veriliyordu.

 

Arapların itirazlarına rağmen Yahudiler, 14 Mayıs 1948’de İsrail’in bağımsızlığını ilan etti. Bunun üzerine Mısır, Ürdün, Suriye, Irak ve Lübnan İsrail’ saldırdı. İsrail,  1949’un başlarında Araplar karşısında büyük bir zafer kazanarak Filistin’deki topraklarının oranını yüzde 78’e çıkardı. Ancak Araplar ve Yahudiler arasındaki çatışmalar bitmek yerine şiddetlenerek günümüze kadar geldi. İşte bugün Filistin’de yaşanılan acının kaynağı, bahsettiğimiz tarihî gelişim sürecidir. Ne gariptir ki tarih boyunca zulümler uğrayan Yahudiler, bugün aynı zulmü Filistinlilere uyguluyorlar.

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.