Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, Süheyla-Sıtkı Alp Fen ve Anadolu Lisesinin mezuniyet törenine katıldı. Hem Vali hem de veli olarak mezuniyet töreninde gençlere seslenen Vali Çiftçi, önemli tavsiyelerde bulundu.
Atatürk Üniversitesi Nene Hatun Kültür Merkezi’nde Oğlu Ahmet Tarık Çiftçi’nin de aralarında bulunduğu 76 öğrencinin mezuniyet töreninde bir konuşma yapan Vali Çiftçi, “Bugün 76 öğrencimizin mezuniyet töreni vesilesi ile bir aradayız. Ben de hem şehrin valisi hem de bir öğrenci velisi olarak bugün bu salonda bulunuyorum. Bu vesile ile sizlerle birlikte olmaktan mutlu ve bahtiyar olduğumu ifade etmek istiyorum. Öncelikle şunu ifade etmek istiyorum: öğrencilerimiz, bugün liseden mezun oluyorlar; 4 yıl ilkokul, 4 yıl ortaokul, 4 yıl lise olmak üzere 12 yıllık bir eğitimin sonuna gelmiş bulunmaktalar. Bu mezuniyet; orta öğretimin son, yükseköğretimin de ilk basamağını teşkil ediyor. Geçtiğimiz hafta üniversite sınavlarına giren öğrencilerimiz iyi bir üniversite kazanmak için sınavda ter döktüler. Ardından kazandıkları üniversiteyi bitirmek, iyi bir işe yerleşmek ve kariyer yapmak gibi planları var. Hayat böyle bir yarış ve koşuşturma içerisinde devam edip gidiyor. Necip Fazıl Üstadımızın güzel bir beyti var diyor ki: “Perdenin ardı perde, perdenin ardı perde, her siper aşıldıkça gaye öbür siperde...” İşte bugün siperlerden biri daha aşılmış oldu. İnşallah bundan sonra üniversite, iş hayatı gibi siperler önümüzde beklemeye devam ediyor. Öğrencilerimizin bundan sonraki hayatlarında başarılar diliyorum, velilerimize teşekkür ediyorum, onların da büyük gayretleri oldu. Veliler de çocuklarıyla birlikte bir öğrencilik hayatı yaşadı.” şeklinde konuştu.
Vali Çiftçi’nin Önemli Tavsiyeleri
Şimdiye kadar hayatın yükünü pek hissetmediklerini, asıl mücadelenin bundan sonra başladığının altını önemle çizen Vali Çiftçi, şöyle konuştu:
“Bugün bu mezuniyet töreninde öğrencilerimize şunu tavsiye ediyorum: Mutlaka bir idealleri, bir hayalleri olsun. Eğitim sistemimizin öğrencilerimize kazandırması gereken 5 şey var: Bunlardan birincisi millî ve manevi değerlere bağlı millî bir ruh. Eğitim sisteminden en başta bunu bekliyoruz. Ardından öğrencilerimizin ve her yetişen insanımızın hem kendi geleceğine hem de ülkemizin geleceğine dair bir ideali, hayali olmalı. Yine eğitim sistemimizden beklenenlerden bir diğer şey, gençlerimizi mutlaka tevazu sahibi olarak yetiştirmektir. Peygamber Efendimizin de bir hadisi var: “Kim tevazu gösterirse Allah onu yüceltir.” diyor. Hz. Mevlâna’nın da bu konu ile ilgili çok güzel bir yorumu var: “Toprak kendisini bütün mevcudatın ayaklarının altına serdiği için Cenab-ı Hak bütün hayatı toprağa bağlamıştır.” Bize her şeyimizi sağlayan toprak değil midir? Bu yüzden öğrencilerimiz öğrendikçe, kendilerini tanıdıkça daha da özgüven sahibi olmaları için tevazuyu elden bırakmaması gerekiyor. Eğitim sisteminin öğrencilerimize kazandırması gereken 4’üncü özellik ise, öğrencilerimizin mutlak suretle yüksek ahlaki değerlerle yetiştirilmesidir. Ahlaki değerlere sahip olmak; eğitim sistemimizin vazgeçilmez prensiplerinden, gayelerinden birisidir. Sonuncusu da bütün bunlarla beraber öğrencilerimizin özgüven sahibi olmasıdır. Belirtmek isterim ki bahsetmiş olduğum boş bir özgüven değil. Gençlerimizin, bütün bunların bilinciyle yetişerek, kendilerine güvenerek, kendi ayaklarının üzerinde durabilmesi gerekiyor. Bütün öğrencilerimize bundan sonraki hayatında başarılar diliyorum. Çünkü hayat, asıl bundan sonra başlıyor. Şimdiye kadar belki o hayatın yükünü pek hissetmediniz. Ama bundan sonra hissetmeye başlayacaksınız. Üniversiteyi bitirdikten sonra kendi ayaklarınızın üzerinde durabilmeniz, iyi bir işe yerleşebilmeniz ailelerinizin ve çevremizin ortak beklentisidir.”
“Bir Başarı Varsa Ardında Çaba Gayret Vardır”
Her başarının ardında büyük bir çaba ve gayret olduğuna dikkat çeken Vali Çiftçi, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı:
“Mehmet Akif'in bu noktada güzel bir sözü var: “Her kim kazanmazsa bu dünyada bir ekmek parası dostunun yüz karası düşmanın maskarası.” Dünyaca ünlü bilim adamlarımızdan Aziz Sancar’ın da bir sözünü çok beğeniyorum: “Çoğu insan zekâya inanır, ben inanmıyorum, bizi birbirimizden ayıran emektir, ben çalışmaya inanıyorum.” Çalışıp çabalamadan, ciddi bir gayret ortaya koymadan, emek sarf etmeden herhangi bir başarıya ulaşmak mümkün değil. Bir başarı varsa ardında çalışmak, çabalamak vardır, gayret vardır, emek vardır. Ben öğrencilerimize çok çalışmalarını kendilerine yatırım yapmalarını tavsiye ediyorum. Sizin şimdi kendinize yatırım yapma döneminiz, bunun faydasını mutlaka gelecekte göreceksiniz. Çalışır gayret ederseniz ileride bunun karşılığını alacaksınız. Kur'an-ı Kerim'de şöyle geçiyor: “İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır. İnsan çalıştığının karşılığını mutlaka görecektir.”
Konuşmaların ardından Vali Çiftçi, mezun olan gençlere diplomalarını ve başarı belgelerini takdim etti.