Etiket okur-yazarlığı, tüketicilerin etikette yazılanları anlayabilmesi ve bunların sağlığa etkilerinin bilmesidir. Burada gıda etiketini okumaktan maksat şudur; tüketeceğimiz gıdayı tanımak. Gıda etiketleri bu bilgiye matuftur. Üretici, ürettiği gıdayı bu etiketlerle tanıtmaktadır. Gıda etiketi okuryazarlığı burada bu bilgilerden hareketle gıda etiketlerinden beslenme bilgilerini alma, özümseme anlama ve anlamlandırma yeteneğidir.
Gıda etiketlerini nasıl okuyacağımızı bilmek, gıda alerjenlerini tanımlamamıza, özel muhafaza ve/veya kullanım koşullarını bilmemize ve gıdanın ‘içindekiler’ kısmını öğrenmemize yardımcı olacaktır. Gıda etiketleri okur yazarı olmak, alışveriş yaparken daha isabetli ve sağlıklı seçimler yapmamıza yardımcı olur. Çünkü bize alacağınız gıda ile ilgili beslenme gerçeklerini söyler
Gıdanın adı: Bu belki ilk etapta komik gelebilir. Ben zeytin alırken neden gıdanın adı kısmına bakayım ki diyebilirsiniz. Ama iş öyle değil. Gıdanın fiziksel durumuna veya geçirdiği özel işleme ilişkin bilgiler gıdanın adında veya içindekiler bölümünde belirtilir. Gıdanın adı olarak, o gıda için geçerli olan mevzuat hükümlerinde belirtilen resmî ad kullanılır. Böyle bir adın olmaması durumunda, gıdanın alışılagelen adı kullanılır. Bazı ürünlerde marka adı veya ürün görüntüsü yanıltıcı olabilir. Örneğin alınan birçok kaşar görünümlü peynir eritme peyniri, tereyağı görünümlü yağlar ise bitkisel margarindir. Bu nedenle ürünün markasının dışında mutlaka ürünün gerçek adının ne olduğu etiket üzerinden kontrol etmek gerekir.
Gıdanın net miktarı: Ambalajlı gıdalarda ürünün net miktarını belirtilmelidir ve genelde de bu yazılıdır. Ürünün cinsine göre litre, santilitre, mililitre, kilogram veya gram olarak ifade edilmiştir. Aldığınız ürünün miktarını mutlaka kontrol edin. Bir paket şeker alıyorsunuz, siz onu 1 kg sanıyorsunuz ama değil.750 gr olabilir. Burada uyanık olmak zorundasınız. Siz bir kilo şekeri ucuza aldım diye sevinirken, kandırıldığınızın farkında olmayabilirsiniz.
İçindekiler: Besin içeriği ile ilgili bilgiler gıdaların etiketinde yer alır. Gıdanın bütün bileşenleri, üretim sırasında kullanıldıkları miktara göre ağırlıkça çok bulunan bileşenden az bulunan bileşene doğru azalan sırayla bu listede yer alır. Ayrıca yasal mevzuata göre “bileşenler listesi, “bileşenler” veya “içindekiler” başlığıyla ya da bu kelimeleri içeren uygun bir başlıkla verilir. Mesela bununla ilgili çok ciddi hile tahrişler oluyor. Zeytin yağı aldım sanıyorsunuz, ambalajına bakarak. Ama üretici içindekiler kısmında başka yağlarında olduğunu ifade etmiş. Bir sıkıntı olduğu zaman üretici firma çok rahat bir şekilde kendini savunabiliyor: Ben zaten içindekiler kısmında bunu yazdım diyor. Bu tıpkı Nasrettin hocanın 6 kâğıda ayakkabı satması hikayesine benziyor. Nasrettin Hoca bir gün pazarda altı kağıt diye bağırarak ayakkabı satar. Adamın biri Nasrettin hocadan altı kâğıda ayakkabı alır. Adam ayakkabıyı giyip gider. Adam biraz ilerledikten sonra ayakkabının altı yırtılır. Adam ayakkabının altının kâğıttan olduğunu fark eder ve Nasrettin Hocanın tezgahına geri gider. Adam hocaya şunları söyler;
- Utanmıyor musun kâğıttan ayakkabı satmaya.
Hoca;
- Eee ben altı kâğıt diye bağırmıyor muydum demiş ...
Demek ki ürünü tanıyacağız, içindekiler kısmına bakacağız ürünü ondan sonra alacağız. Hoca satıcıyı aldatmamış bilakis kendisi malı incelememiş, kendisi aldanmış. Üretici bizi aslında malı konusunda tüketiciyi bilgilendiriyor, biz okumuyoruz. Sorun üreticide değil, tüketicinin tutumunda. Tüketici istek ve tutumu ile üreticiyi yönlendirir. Hiçbir üretici bir ürünü zorla satamaz, biz almadıktan sonra. Burada aslolan bilinçli tüketici olmaktır. Biz bilinçsiz olduğumuz için üretici bizi yönlendirebiliyor.
E kodu: Gıdalardaki katkı maddelerinin tanımlanması için kullanılmaktadır. E kodlarının tanımlandığı katkı maddesi listesi; E1 OO’den başlayarak E1520’ye kadar uzanan geniş bir listedir. Bu liste Avrupa Birliği Gıda Güvenliği Kurumu tarafından incelenmiş ve onaylanmış maddeleri temsil eder. E kodu alan tüm katkı maddeleri laboratuvarlarda uzun süreli ve ayrıntılı güvenlik testlerinden geçirilir. Bu çalışmaların sonuçları, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)’nun ortaklaşa oluşturduğu Gıda Katkı Maddeleri Ortak Uzman Komitesi (JECFA) tarafından incelenerek her bir katkı maddesinin hangi oranlarda hangi besinlere katılabileceğine karar verilir. E koduna sahip katkı maddeleri insan sağlığını etkilemeyecek oranda gıdalarda bulunabilmektedir. Toplumda genelde E kodu alan tüm katkı maddelerine karşı olumsuz bir tutum var, sanki bu maddeler zehirliymiş, insan sağlığına zararlıymış gibi bir algı var. Oysa bunlar uzun süren araştırmalar sonucu zararlı olmadığı tespit edilen maddelerdir. Burada dikkat edilecek husus miktar. O katkı maddesinin tavsiye edilen miktarlarda girip girmediğidir. Bir de beyan edilmeyen katkılar...Beyan edilen katkılarda bir sıkıntı yok. Sıkıntı olsa adam kendi ürettiği ürünün üzerine sağlığa sakıncalı şeyler var diye yazar mı? Firmalar bu E ile başlayan katkıları gönül rahatlığı ile yazıyorsa, bu kadar rahatlarsa sağlık açısından da sıkıntı yok demektir.
Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi (TETT) ve Son Tüketim Tarihi (STT veya SKT): Genelde bu iki tarih birbirine karıştırılır. Mikrobiyolojik açıdan kolay bozulabilen ve bu yüzden kısa bir süre sonra insan sağlığı açısından tehlike teşkil etmesi muhtemel olan gıdalarda “Son Tüketim Tarihi”, diğer gıdalarda “Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi” belirtilir. “Son Tüketim Tarihi” olan ürünler bozulabileceği için bu tarihten sonra ürün kesinlikle tüketilmemelidir. “Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi” olan ürünlerde ise bu tarihten sonra tüketimi mümkündür. Burada ürünün kontrollü bir şekilde tüketmek lazım; tadına, kokusuna vs. o ürüne ait özellikleri taşıyacak şekilde ise tüketmek lazım.
Özel muhafaza koşulları ve/veya kullanım koşulları: Bazı gıda maddelerinde, özel muhafaza gerekebilir. Bu durumda gıdanın özel muhafaza koşulları açıkça belirtilir. Bunun yanında gerektiği durumlarda saklama koşullarıyla ilgili ayrıntılı bilgiye de yer verilebilir. Bu ayrıntıya da dikkat etmek gerekmektedir.
Alerjen Uyarıları: Bazı insanlar bazı gıdalardan etkilenmektedir. Örneğin bazıları glutene duyarlı olabilmektedir. Bu durum alerjene hassasiyetidir. Gıdanın üretiminde veya hazırlanmasında kullanılan herhangi bir alerjen içindekiler kısmında mutlaka belirtilir. Bazı ürünlerde alerjenler daha rahat okunabilmesi için, içindekiler kısmında koyu renkli farklı puntolarla belirtilir.
Bundan sonra alışveriş yaparken mutlaka etiketlerine bakın ve bir etiket okuma alışkanlığı elde edin...
https://www.youtube.com/watch?v=P6XHpqRdkmw