Türkiye’nin en köklü üniversitesi olan Atatürk Üniversitesi, Atatürk’ün düşüncesinin bir ürünü olduğu için onun adını almıştır. Kurulduğu 1957’den beri nitelikli öğretim üyelerinin görev aldığı, binlerce öğrencinin yetiştiği Atatürk Üniversitesi adının hakkını büyük ölçüde vermiştir. Benim haberlerden takip ettiğim kadarıyla Türkiye’de interneti ve bilgisayarı ilk kez kullanan, yurt dışında makale yayımlayan ilk üniversitelerdendir. İstanbul, Ankara’dan sonra Anadolu’da İzmir ve Trabzon’la beraber yeni fakülteler Erzurum’da kurulmuştur. Bu nedenle üniversitenin köklü fakülteleri, Anadolu’daki üniversitelerin öğretim üyesi kaynağı olmuştur. Bugün Türkiye’de özel üniversiteler dâhil, hemen hemen her üniversitede Atatürk Üniversitesinde lisans okumuş, yüksek lisans veya doktora yapmış birçok öğretim üyesi görev yapmaktadır. Erzincan, Kars, Ağrı, Bayburt üniversiteleri Atatürk Üniversitesinden ayrılarak kurulmuştur. Üniversite Erzurum’un İstanbul, Ankara ve İzmir’den sonra Türk bilim dünyasına en fazla katkı sunan dördüncü şehir olmasını sağlamıştır. Son yıllarda da bilimsel sıralamalar yapan kurumların verilerine göre Atatürk Üniversitesi bilimsel sıralamalarda İstanbul, Ankara ve İzmir’deki üniversitelerin ardından genelde ilk onda veya on beşte yer almaktadır. Bu şehirlerdeki üniversitelerden birkaçını da bazı sıralamalarda geçmektedir. Atatürk Üniversitesi, URAP’ın 21 Temmuz 2023 tarihinde yayımladığı bildiride yer alan 2022-2023 dünya alan sıralamasında en az 8 alanda sıralamaya girebilen 17 üniversite arasında İstanbul Teknik, Ortadoğu, Hacettepe, İstanbul, Gazi ve Yıldız Teknik üniversitelerinin ardından 7. sırayı alırken Boğaziçi, Marmara, Bilkent, Koç, Ege, Ankara ve Dokuz Eylül üniversitelerini geride bıraktı. Üniversitelerimizin 46 bilim alanı sıralamasında Türk üniversiteleri arasında ilk 3'e yerleşme sayılarında da 7. olmayı başardı. Burada da Boğaziçi, Koç, Bilkent, Ege ve Bezmi Alem üniversitelerini geçti. URAP 2022-2023 dünya sıralamasında en yüksek puan alan üniversiteler arasında 10. oldu. Dünya geneli sıralamalarında ise genelde ilk 1000’de yer aldı.7 TÜBİTAK 1001 projesinde tüm üniversiteler arasında 6. sıraya yerleşti. Bu ve daha önceki başarılarından dolayı akademi dünyasında Atatürk Üniversitesinin itibarı yüksektir. Ümidimiz; İstanbul, Ankara, İzmir ve diğer büyük şehirlerdeki çoğu üniversiteden imkân ve kampüs itibariyle daha iyi konumda olan Atatürk Üniversitesinin hem Türkiye’de hem de dünyada daha iyi sıralamalarda yer almasıdır. Bu başarılarda bu zamana kadar görev alan yöneticilerin, öğretim üyelerinin ve diğer çalışanlarının büyük emekleri var. Doğu’da soğuk bir şehirde olmasından ve her ile bir üniversite açılmasından dolayı giriş puanları Batı’daki çoğu üniversiteye göre düşük olan Atatürk Üniversitesi, düşük puanla aldığı öğrencileri yüksek bir seviye çıkararak onlardan öğretim üyesi çıkarmaktadır. Genelde öğretim üyelerini kendi mezunlarından seçen üniversite, yüksek puanla öğrenci alan ve onlardan seçilen öğretim üyelerinin görev yaptığı birçok büyük üniversiteyi geride bırakarak asıl başarıyı ortaya koymaktadır. Atatürk Üniversitesinin bir mezunu olarak emek verenleri tebrik ediyorum. Atatürk Üniversitesinin yayımladığı fotoğraf ve görüntülerle birçok büyük üniversiteden sosyal medyayı çok daha etkili bir şekilde kullanması da bana göre ayrı bir başarıdır. Ben henüz genç bir üniversite olan Erzurum Teknik’in de aynı başarılara imza atacağını umuyorum. Böyle gurur verici gelişmelere imza atan, büyük şehirlerden sonra Anadolu’nun en büyük eğitim, sağlık üssü konumuna gelen Atatürk Üniversitesi bu başarılarıyla Erzurum’un ve Türkiye’nin Doğu Anadolu’da gerçekleştirdiği bir başarı hikâyesidir. Erzurumluların bu zamana kadar olduğu gibi bundan sonra da bu başarı hikâyesine sahip çıkması gerekir. Erzurumlular, ailesinden ayrılarak Erzurum’a gelen binlerce öğrenciye misafirperverlik göstermelidir. En iyi tanıtım, Erzurum’a gelen genç insanlara iyi ve yardımsever davranmakla mümkün olur. Zira insanlar fotoğraflardan, görüntülerden, konuşmalardan ziyade gösterilen hâl ve hareketlerden daha çok etkilenirler. Bu genç insanlar hayatlarının en önemli yıllarını Erzurum’da geçirecekler, görecekleri iyilikleri ya da kötülükleri bir ömür boyu hatıralarında taşıyacaklardır. Bundan dolayı biz Erzurumlular olarak insanların nazarında hem bir hoş seda bırakmak hem de üniversitemize ve şehrimize olan vefa borcumuzu ödemek için gençlere kollarımızı açmalıyız.