Tarihin derinliklerinden günümüze insanoğlunun macerasını maddi ve manevi eserlerden takip edebiliyoruz.
Mısır piramitlerinden, Astek tapınaklarına, Buda heykellerinden yedi uyur mağaralarına, Pompei kalıntılarından Göbekli tepeye...
İlk Mabet Kabe'den Mescidi Aksaya, Mescidi Nebeviye, Selimiye, Süleymaniye ve Sultan Ahmet'e....
Zebur, Tevrat, İncil ve Kur'an-ı Kerime. Hepsi İnsanlığın macerasıdır.
Türklerin resmi olarak yerleştikleri 765 tarihinden itibaren Erzurum ve çevresindeki maddi ve manevi eserlere..... Şüphesiz şehir müzesi bu verilerin bir bölümünü, Yakutiye Medresesi etnografik eserleri, yazma eserler kütüphanesi kitapları sergilemektedir.
Peki, eğitim tarihiyle ilgili bir yerimiz, bir müzemiz, bir görselimiz var mı? Kısa bir araştırma yaptığınızda hemen yok cevabını vere bilirsiniz. Yok...!
Hani Erzurum, ilim, kültür, alim şehriydi....! Nerede bunlar...!
Bizim teklifimiz Valimiz öncülüğünde Büyükşehir Belediyesinin desteğinde Milli Eğitim Müdürlüğünün kontrolünde böyle bir müze yapılabilir. Bu bir ihtiyaçtır. Şehrin tarihi geçmişine uygundur.
Osmanlıda modernleşme sürecinde devletin ihtiyaçlarına binaen kurulmuş az sayıdaki idadilerden birisi olan "Erzurum Mülk-i İdadi" binası( Şair Nefi Ortaokulu) bu iş için uygun olan mekândır.
Bu binamız II.Abdülhamit döneminde 1885-1889 yılları arasında inşa edilmiş, 1889 yılında eğitim öğretime başlanmış bir yerdir. "Erzurum Eğitim Tarihi" için çok önemli bir binadır.
Bu binada İdadi, rüştiye, Muallim mektebi öğrencileri yetişmiş olmakla birlikte kız öğrencilerimizin okuduğu Kız Orta, 1957 yılında kurulan Atatürk Üniversitesi bu binada eğitim ve öğretime başladı. 1889-2019 yılları arasında işgal yılları hariç 120 yıl eğitim ve öğretime kucak açan bu bina "Eğitim Tarihi Müzesi" için bulunacak en güzel yerdir.
Batısında tarihi Taş Ambarlar, doğusunda Çifte Minareli Medrese, güneyinde Üç kümbetler. Dört tarafı tarihî eserlerle çevrili bu binadan daha güzel amacına uygun bina yoktur.
Süleyman Necati, Cevat Dursunoğlu, Müştak Sıtkı Dursunoğlu gibi eğitime hizmet edenler, Abdi Namık, Besim, Fevzi, Saip Ödüklü, Osman Fehmi Bey gibi idadi müdürleri, Murat Uras, Mehmet Müftügil, Raif Akbulut gibi lise müdürleri.....
Ahmet Hamdi Tanpınar, İzzet Deliçay, Ziyaettin Fahri Fındıkoğlu, Abdurrahim Şerif Beygu, Hüseyin Karagöl, Ahmet Somunoğlu gibi öğretmenler, Remzi Oğuz Arık, Şevket Süreyya Aydemir, Bahattin Ögel gibi ünlüler görev yaptı okudular.
Erzurum tarihte pek çok asker ve sivil bürokrat yanında bakanlarda yetiştirdi. Tüm bunların başında halk arasında adı Yetim Hoca Olarak bilinen Mustafa Yetim Efendi ile Atatürk Üniversitesinin kurulduğu yıllarda görev alan Mehmet Kaplan, Orhan Okay ve daha nice bilim adamları Erzurum'da yetişen öğrenciler tüm ülkeye dağıldılar.
Bin yıldır şehirde medreselerde eğitim veren alimler, muallimler, öğretmenler çok sayıda eserleri telif ettiler. Mevlidin ilk prototipi bu şehirde yazıldı. Dolayısıyla tarihi geçmişi, elde edilecek materyallerle muhteşem bir "Eğitim Tarihi Müzesi" bahçesine "Tarım Tarihi Müzesi" kurulabilir.
Konuyla ilgili yaptığım paylaşımda bu teklifimi yüzlerce Erzurumlu kardeşim memnuniyetle kabul ederek bunun yapılması yönünde rey belirttiler. Ayrıca Öğretmen Evi Müdürü Abdullah Beyinde fikri katkıları bu yazıyı yazmama sebep oldu.
Umarım bizim bu teklifimiz başta Sayın Valimiz Okay Memiş, Büyükşehir Belediye Başkanımız Mehmet Sekmen, Milli Eğitim, Tarım ve Kültür Müdürlerimiz dikkate alır, gereken adımları atarak bu müzeyi şehrimize kazandırırlar.....!
4/9/2020 ERZURUM