Ekonomik Coğrafya’nın Temelleri

Coğrafyanın konularından biri olma özelliğini taşıyan, ekonomik coğrafya, doğal ve beşeri ortama bağlı unsurlar kategorisinde yerini konuşmak ve bu yönde bağlayıcı unsurların olduğunu bilmekte önemli diye düşünüyorum. Beşeriyetin, çevre duyarlılığı adına bağlayıcı olan kavramlarına geçebiliriz.

 

İklim ve ekonomi ilişkisi, üzerinden sıcak geçmesi gereken yaz mevsiminin değişen iklim şartlarında yerini bıraktığı aşırı durumların ekonomik faaliyetler üzerinde etkisi yadsınamayacak derece de fazladır. Çok detaya girmeden kuraklık gibi bir kavramın varlığı dahi çevreyle ilgili tarım yöntemlerine yönelik kaygıyı da bir nebze artırmış durumdadır. Ya da üretim faaliyetlerinin konumsal farklılık gösterdiği iklim şartlarında iç ticarete konu olan ürünlerin üretilip üretilmeme ve yıllık ürün üzerindeki etkisi, iklim şartları ve ekonomi üzerinde etkisinin konuşmaya değer kavramlar olduğunu göz ardı edilmemesi gerektiği ayrıca anlatılmalıdır.  Sanayi faaliyetlerine konu olan tarımsal ürünlerin varlığı ve işlenme sürecine yönelik girdiler, sanayi kuruluşlarının yer seçimine etki ettiği gibi işçi göçü ve ulaşım faaliyetlerine kadar birçok konuyu da etkileyebilmektedir.

 

Sadece iklim ve ekonomi kavramları mı? Elbette hayır. Yeryüzü şekilleri ve ekonomik faaliyetler hususunda konunun değerlendirilmesi de konu özelinde bir gerekliliktir. Dağlık ve engebeli araziler tarım faaliyetlerinin çok fazla yapılamadığı ve yerleşmelerin seyrek olduğu alanlardır. Daha çok hayvancılık faaliyetinin yaygın olduğu ve yaylacılık faaliyetlerine konu olan bu alanların yayla turizmine etkisi de yadsınamayacak kadar fazladır. Ova ve plato alanları ise tarımsal faaliyetler adına tarımın yapıldığı ve ekonomiye etkisi yönüyle konuşulması gereken jeomorfolojik alanlardır. Yerleşim birimlerinin iç kesimlerde, platolar üzerinde yer alması ve nüfusun su kaynaklarına bağlı olarak geniş yer kaplaması üretime ve tüketime olan etkisini de artırmaktadır. Ovalar tarım potansiyelinin fazla olduğu alanlardır.

 

Denizler ve kara içi sularında ekonomiye olan etkisi yadsınamayacak derece de fazladır. Çünkü limanların sayısının fazla olması ithalat ve ihracat kapsamında transit taşımacılığa olan, olumlu etkisi dünya ülkeleri nezdinde önemli bir yere sahiptir. Deniz ürünlerine yönelik ekonomik faaliyetler üretim ve tüketim alanında yerini korumuştur. Yine kara içi sularda taşımacılık, sulama faaliyetleri ve termal kaynaklarının varlığı turizm faaliyetine yönelik ciddi bir gelir kalemidir.

 

Toprak ve ekonomi ilişkisinde ise; verimli toprakların olduğu alanlarda tarımsal üretimin fazla olması sanayi faaliyetlerinin gelişmesine ve bu yörelerin hızlı bir şekilde ilerlemesine ivme kazandırmıştır. Ayrıca bu alanlarda ormanların gelişmesi ve ormansal ürünler dediğimiz ürünlerin sanayinin yan faaliyetlerine olan etkisi de ekonomik anlamda kayda değer verilerdir. Tabi bu arada erozyon, toprak kirliliği gibi durumlar, ekonomiye katkısını sekteye uğratabilmektedir.

 

Konum ve ekonomi bağlamında bakıldığında, konumsal alan, ekonomi adına önemli gözükmekte… Şöyle ulaşım yolları üzerinde yer edinmek, iklim şartlarının elverişli olduğu alanda olmak ya da nüfusun fazla olduğu kesimlere yakınlık gibi… Bu alanların dünya üzerinde gelişmesi ve ilerlemesi daha hızlı olabilmektedir.

 

Yeraltı kaynakları ve ekonomi kısmından konuyu ilerletecek olur isek; enerji kaynakları ve madenlerin varlığı, sanayinin kurulması ve gelişiminde çok büyük etkiye sahiptir. İş imkânları istihdamın geliştirilmesinde göç veren bir yer konumundan göç alan, bir alan haline dönüşmesi konut ihtiyacının artmasına kadar birçok alanda ekonomik faaliyetleri etkileyebilme özelliğine sahiptir.

 

Sonuçta; çok fazla detaya girmeden, coğrafyanın doğal ortamlar nezdinde ekonomiye olan etkisi yadsınamayacak kadar fazladır.

Sağlıcakla…

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.