Eğitim Değer Vermekle Başlar

Eğitim kurumlarında sadece kanun ve yönetmeliklerin kuru kuraya uygulanmasıyla eğitim-öğretim yaptığımızı düşünüyoruz. Bizdeki anlayış büyük oranda maalesef böyle.  Öğretmenler ve öğrenciler belli kurallara göre hareket ettiriliyor ama ortaya insanların duygularıyla sahiplendiği eğitim-öğretim, verim ve başarı ortaya çıkmıyor. En kötüsü de eğitim ortamı içindeki bireyler mutlu olmuyor. Bu bakımdan eğitim-öğretimi, kuralların çok fevkinde bir anlayışla yapmak gerekiyor.

Maslow diyor ki bir gruba ait olmak, sevmek, sevilmek ve yakınlaşmak insanların temel ihtiyaçlarındandır. Prof. Dr. Uğur Batı da öğrenmenin gerçekleşmesini beynin mutlu ve umutlu olmasına bağlıyor. Dolayısıyla bir eğitim kurumunda temel ihtiyacını gidermeyen bir bireyin öğrenmeyi gerçekleştirmesi mümkün değil. Bundan dolayı her şeyden evvel eğitim kurumlarında mutlaka sağlıklı, sevgi ile değer vermeye dayalı psikolojik ortam ve iletişim oluşturulmalıdır. Öğretmen ve öğrenci, bir aidiyet duygusuyla okuluna bağlanmalı. Gününün büyük bir bölümünü geçirdiği okulunu sevmeli, okulunda kendilerine bir değer verildiğini hissetmeli. Burayı ikinci bir yuvası olarak görebilmeli. Öğrenciler devamlı moral ve motivasyonla desteklenmeli. Nitekim Psikolog Robert Rosenthal ve Okul Müdürü Lenore Jacobson Amerika’da yaptıkları deneyle öğretmenlerin “atak yapanlar, üstün performanslı çocuklar” olarak niteledikleri öğrencilerin daha başarılı ve mutlu olduğunu tespit etmiştir. Demek ki öğretmenlerin öğrencilerden beklentileri, öğrencilere moral ve motivasyon vermeleri öğrencileri değiştirebiliyor. Bu sebeple öğrencilere “sana güveniyor ve inanıyorum, sende bir kabiliyet var, bunu gösterebiliriz.” gibi sözlerle hitap etmek son derece önemlidir. Katı kurallarla zorla baskıyla da bir şeyler öğretilebilir. Fakat bu eğitim-öğretim değil, bir nevi psikolojik işkence olur. Kişi öğrendiği şeyden nefret edebilir. Ne siz mutlu olursunuz ne de karşınızdaki öğrenme çağındaki çocuklar, gençler.

Velhasıl sevdiğiniz ve değer verdiğiniz kadar öğretebilirsiniz. Sevdiğiniz kadar sevilir, değer verdiğiniz kadar da değer görürsünüz.