Erzurum’da Yakutiye’de yapılan kentsel dönüşümle evi istimlâk edilen hak sahibi, Palandöken veya Aziziye ilçesinde ev alınca, ilçenin belediye başkanı ilçesinin göç aldığını zannediyor. Merkez ilçe belediyelerinin gelişmişlik ölçütlerinden birisi bu. Merkez dışındaki ilçelerde ise durum bambaşka.
Geçtiğimiz hafta ‘Kapatın ilçe belediyelerini’ başlıklı bir yazı yazmıştım. İlgili ilgisiz birçok kişi aradı ve dediler ki; ‘’İlçe belediye başkanları göçü tetikliyor’’. Oysaki belediyeler beşikten mezara kadar hizmetle mükelleftir. Kaldı ki, insanlara hizmette bir ibadettir. Erzurum’un yeryüzü cenneti olarak bilinen Tortum ve Uzundere ilçelerinde kanalizasyonların akarsularla Tortum gölüne aktığını, buna rağmen ilçe belediyelerinin bu konuda çalışmalarının olmadığını, yine Horasan ve Pasinler ilçelerinde kayda değer hiçbir çalışma olmadığını, otobüs hatlarının bile insanlara kolaylık sağlayacak şekilde düzenlenemediğini, Hınıs, Karayazı, Tekman gibi ilçelerde oturup soluklanacak doğru dürüst bir yer yapamayan ilçe belediyelerinin olduğunu söylediler.
Bugün Tortum, Pasinler, Çat, Aşkale gibi şehre yakın ilçelerde görevli kamu personeli, günlük bu ilçelere gidip geliyorsa, bırakın gelişmeyi çağın çok gerisinde kalmışız demektir. İnsanlar köylerde durmuyor habire şehirlere doluyorlar. Şehirde ev sahibi olmak, asgari ücretle iş bulmak, torpille belediyelere kapak atmak toplumdaki en popüler yaşam tarzı. Ne yazık ki bugün özellikle ilçe belediyeleri personeline maaş vermek dışında bir hizmetleri yok. Halef başkanla selef başkanın birbirlerinin icraatlarına sahip çıkmaması da israf değilse nedir?
İlçelerde imkânlar sınırlı doğrudur ancak ilçeleri ayağa kaldıracak kişilerde yerel yöneticilerdir. Çünkü kalkınma yerelde başlar. Yol, kaldırım yapmak dışında vizyonları olmayan belediye reisleri, seçildikleri ilçeler için zaman kaybından başka bir şey değil. Bugün köylerde sokaklara döşenen parkelere, yapılan taziye evlerine, bedava alınacak birkaç metre boruya fit olmak, yılda sadece birkaç gün mantar veya çaşır toplamak için kullanılacak yollar yapmak hizmetse söylenecek söz yok. Fakat ilçelerden insanlar şehirlere oradan da daha büyük şehirlere koşuyorlarsa, ilçe belediyelerinin milletin sırtından inme zamanı gelmiş de geçiyordur.
Yani diyorum ki; Bir avuç İsrail, komşusu Lübnan’da insanların elindeki çağrı cihazıyla savaş yapıp ve istediği anda istediğini vurduğu bir dünyada, bizler halen daha belediye hizmetlerini konuşuyorsak, kimse kusura bakmasın ama emanet ehlinde değildir..!
Tebrik ederim görünmeyen daha doğrusu görülmemeye çalışılan gerçekleri ortaya koyan bir yazı. Bence de kalkınma yerelde başlar.
Elinize sağlık. Böyle yazılar yüzünden inşallah kaleminiz kırılmaz Çünkü bu tür yazılar insanları rahatsız eder.
Güzel ve yerinde bir tespit
Halk talep etmeli. Nabza göre şerbet veriliyor demek ki. Halk vurdumduymaz olunca yöneticilerde böyle oluyor
Yazılarını okuyorum ve tespitlerini takdir ediyorum. Güzel bir konuya değinmişsin yine. Ne yazık ki belediyeler hizmet makamı değil de rant ve istihdam kapısı olmuş durumda. Hal böyle olunca memlekete fabrika açsanız bile çalışacak kimse bulmayacaksınız. Çünkü devlet işi daha sağlam ve daha güvenli. İlçeleri de güçlü aileler yönettiği için hizmet etmek gibi bir amaçları yok. Herşey devletten bekleniyor. Haliyle dediğin gibi belediyeler komple kapatılalı.
Kesinlikle aynı fikirdeyim. Adamlar ayda koloni kurarken, zihin kontrolü planlarken, HAARP teknolojisiyle istedikleri yerde felaketler yaparken bizim derdimiz asfalt kaldırım.