Tüm dünyayı etkileyen koronavirüs salgınının hayvanlardan insanlara geçtiği düşünülürken, bu durum hayvan sağlığı ve doğanın korunmasının önemini de ortaya koydu.
İstanbul Rumeli Üniversitesi Rektörü Veteriner İç Hastalıklar ve Psikoloji Uzmanı Prof.Dr. H.Tamer Dodurka hayvanlardan insanlara geçen virüsler hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Prof.Dr.Tamer Dodurka ‘’ Hayvanlardaki hastalıklar engellenemezse insan hastanelerinde boş tek bir yer kalmaz’’dedi.
İnsan hastalıklarının tedavisinde tek sorumlu meslek doktorluktur. Ancak “insan sağlığının korunması” konusunda sorumluluk sadece doktorlara ait değildir diyen Dodurka sözlerine şöyle devam etti; ’’Hayvanlardan insana geçme potansiyeline sahip olan yüzlerce tehlikeli hastalık (zoonoz) daha hayvan boyutundayken engellenemezse insan hastanelerinde boş tek bir yer kalmaz. Nitekim tek bir virüs hastalığı (COVID-19) bile bugün bunun ne kadar önemli olduğunu bize gösterdi. Bu hastalığın “Çin’in Vuhan Kentindeki hayvan pazarından kaynaklandığı” görüşü genel olarak kabul görüyor. Demek ki veteriner hekimlerin bu pazara sunulan hayvanlar üzerinde yeterli kontrol ve denetimi olsaydı bugün bu virüs dünyanın başına bela olmayacaktı.’’
Hayvanlardan bulaşan hastalıklara karşı mücadele veteriner hekimler ve doktorlar tarafından eş zamanlı olarak verilmeli!
Hayvanlardan bulaşan hastalıklara karşı mücadeleyi veteriner hekimlerin ve doktorların eş zamanlı olarak vermesi gerektiğine değinen Prof.Dr.H.Tamer Dodurka; ’’Son yıllarda zoonoz hastalıkların dünyayı tehdit etme potansiyeli gittikçe artıyor. Sadece vahşi hayvanlar değil, özellikle kanatlılar ve domuzlar büyük salgınlar için kaynak teşkil edebilirler. Bu yüzden hayvanları da kapsayan koruyucu halk sağlığı önlemleri insan sağlığı için gereklidir. Nitekim 2005 yılında ülkemizde görülen ve halk sağlığını tehdit eden kuş gribi hastalığı hayvanlarda alınan karantina önlemleri sayesinde engellenebildi. Yine zaman zaman ortalığa çıkan ve kenelerden bulaşan, insanlarda ölüme yol açan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı bugün Türk veteriner hekimlerinin bulduğu aşılar sayesinde daha az korkulur hale geldi. Şarbon vb. bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Ancak ülkemizde hala hayvanlardan insanlara geçen tüberküloz, brusella vb. birçok hastalık kol gezmeye devam etmektedir. Bazılarının tek bulaşma kaynağı hayvanlardır. Bu hastalıklarla karşı mücadeleyi veteriner hekimler ve doktorlar eş zamanlı yaptıklarında başarı kazanılır. İnsan ve hayvan ekosistemi birbirine bağlı olduğu için koruyucu hekimliğin sınırları insan ve hayvan arasında net değildir. Nitekim bu mikroplar insan-hayvan ayırımı yapmamaktadırlar’’ açıklamalarında bulundu.
Halk sağlığında iletişim eksikliğinin bedeli çok ağır olabilir
Dünyaca ünlü bir dergi olan Lancet dergisinde çıkan bir makaleye göre, 1980lerde insan sağlığının sürdürülebilmesi için tüm ekosistemin sağlığının sürdürülmesi gerektiği anlaşılmıştır. Bunun üzerine, WHO ve FAO gibi uluslararası kuruluşlar iki hekimliği de bir araya getiren “tek sağlık kavramını” kurumsallaştırmıştır.
Ülkemizde halk sağlığı ve veteriner hekimlik yetkilileri arasında zoonozlar konusunda iletişimin tamamen eksik olduğu görülmektedir. Bu eksikliğin bedeli çok ağır olabilir. Bu nedenle uyarılara kulak verilmeli, halk sağlığı ve veteriner hekimlik arasındaki etkileşimler kurumsal hale getirilmeli, örneğin Sağlık Bakanlığı’nda “Veteriner Halk Sağlığı” adı altında bir teşkilat yapısı oluşturulmalıdır.
15.04.2020 14:36:00