Alın kazma küreği vurun..!

Kendi değerlerine düşman başka bir şehir daha var mıdır bilemem ama kar’ın külfet olduğu‘Allah yağdırdı Allah kaldırır’ diyen yöneticileri gördük Erzurum’da. Kimse kar’ın bir nimet olduğunu insanların kayak yapmak için para harcayabileceğini akıl edemedi memlekete ‘Adam boyu kar’ yağdığı yıllarda. 

 

Malum dünyada sayılı, Türkiye’de sadece Erzurum’da bulunan atlama kuleleri diye bir tesis var. Ülkemizde ilk ve tek Erzurum’un ev sahipliğinde yapılan Winter Universiade 2011 kış oyunlarının en pahalı halkası. Bırakın yabancıları Erzurumluların bile yıkıldığını söylediği ama aslında sadece pistlerinin kaydığı ve spor literatürüne, ‘Atlama kuleleri çöktü’ diye geçen ve Erzurumlulara göre de hiçbir işe yaramayan atlama kuleleri…

 

Erzurum kalesinin önünde ‘Erzurum şehir arşivi’ adı verilen tarihi bir konak var. Geçmişe ait belgelerle dolu. Bakın ne diyor bir belge; ‘’1945 yılında, Kazım Yurdalan’ın belediye başkanlığı döneminde küçük kiremitlik tepesine bir atlama kulesi ile tepenin eteklerine kayakçılar için  tesisler yapılmasına karar verildi. Mukbil Aykut tarafından ahşaptan  ve 41 metrelik tramplen, 19 Mart 1949 tarihinde açıldı’’. 

 

 

 

Bir başka belgede; ‘’1942 – 43 yıllarında, Erzurum’da kayakçılık kadın erkek ve her yaşta halk tarafından rağbet görüyordu. Halkevi spor şubesi 1940’lı yıllardan sonra kayak grupları oluşturmuştur. İlk paten yarışması 29 Ocak 1938’de 30 sporcunun katılımıyla Cumhuriyet caddesinde yapılmıştır. 29 Ekim 1945’de kızlar ve erkekler arasında paten yarışmaları yapılıyordu. 11 Eylül 1944 tarihinde kiremitlik tabya civarında yapılan kayak evi, o günlerde kayak sporu için Erzurum’un en gözde mekânlarının başında gelmektedir’’.
 

 

Belgelerde ilk atlayışı Avusturyalı Mayer’in yaptığı bu tahta tramplenden, açılış töreni esnasında Erzurumlu genç kayakçıların da atlayış yaptığı, 1945 yılında yapımı tamamlanan emektar trampenin o dönem Türkiye’nin ve orta Asya’nın tek kulesi olduğu da yer alıyor. Dünkü ahşap tramplenden gelelim bugünkü biblo şeklindeki muhteşem atlama kulelerine. Tek bir faaliyet, tek bir organizasyon yapamayan, alternatif bir turizm modeli geliştiremeyen şehrimin etkili yetkili, atanmış seçilmiş, akil kanaat önderleri..! Toparlanın ve Erzurum şehir arşivine bir gidin. Bir bakın bakalım bu memleket neredeymiş şimdi nerelerde?

 

Unutmamak gerekir ki; ‘’Yokluğunuz bu âlemde hissedilmiyorsa, varlığınız bu âlemin sırtına yüktür’’.

 

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • MUSTAFA 21 Ağustos 2024 10:01

    Elinize sağlık. Yaz ortasında kış yazısı bayağı serinletti. Ama en çok son cümleniz dokundu. ''Yokluğunuz bu alemde hissedilmiyorsa, varlığınız bu alemin sırtına yüktür''.

  • Hüseyin Akyol 20 Ağustos 2024 12:14

    Bence de nerede hareket orada bereket.

  • Hikmet Karaca 19 Ağustos 2024 11:32

    Tebrik ediyorum seni Ömercim, kaleminle, önemli konuları dile getirdiğin yazılarınla her geçen gün biraz daha büyüyorsun. Ben de gururla okuyorum. Başarılarının devamını diliyorum.

  • Şinası Kaya 19 Ağustos 2024 11:30

    Tebrik ederim haklısın. ''Yokluğunuz bu âlemde hissedilmiyorsa, varlığınız bu âlemin sırtına yüktür'' sözü de mükemmel

  • Asya 17 Ağustos 2024 02:13

    Tebrik ediyorum çok güzel özetlemişsiniz

  • Numan şahin 16 Ağustos 2024 18:10

    Bırak yahu. Bu tesisler Bursa Kayseri de olsaydı görseydin neler yapılırdı. Erzurumlu memleketine düşman dediğin gibi. Başka düşmana gerek yok.

  • Taner 16 Ağustos 2024 17:51

    Sahipsiz memleketin herşeyi sahipsiz. Ne desen boş

  • Nesrin Astam Yıldız 16 Ağustos 2024 11:32

    Biblo ... üstelik gece yarısına kadar elektrik israfı...